Ünlü ekonomistten KKM için dikkat çeken açıklama

Ünlü ekonomistten KKM için dikkat çeken açıklama
Güncelleme:

AK Parti iktidarı Kur Korumalı Mevduat'tan çıkış için düğmeye basarken ünlü ekonomist Alaattin Aktaş ise son haftalardaki azalmanın KKM'nin çözülmesi için önemli bir gösterge olmadığını belirtti.

AK Parti iktidarı tarafından Dolar'ın Türk Lirası karşısındaki yükselişini durdurmak için devreye alınan ancak merkezi bütçeye büyük bir yük getiren KKM hesapları için adım adım çıkış yoluna girilirken Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, bankalara KKM hesaplarından TL mevduata dönüşler için hedefler belirtmiş ve limit altında kalanlara bazı zorunluluklar getirmişti.

Bu hamlenin ardından daha 28 Ağustos'ta devreye girmeden önceki hafta KKM hesaplarında gerileme yaşanmaya başlamıştı.

TCMB'nin bankacılık sektörüne kur korumalı mevduattan TL mevduata dönüşüm hedefi kararını açıkladığı günden 1 Eylül ile biten iki haftada KKM hesaplarında düşüş 60 milyar liraya ulaştı.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) haftalık verilerine göre kararın ilk açıklandığı hafta 39.3 milyar lira, uygulamaya girdiği geçen hafta ise 20.32 milyar liralık gerileme yaşandı. 

BDDK verilerine göre bu iki haftadır süren KKM hesaplarındaki gerileme en son 6 Ocak haftasında yaşanmıştı.

Ekonomist Alaattin Aktaş ise KKM'de yaşanan son haftalardaki azalmaların önemli bir gösterge olmadığını belirtti.

Ekonomim yazarı Alaattin Aktaş'ın yazısının ilgili kısmı şöyle:

"BDDK verilerine göre KKM 1 Eylül itibarıyla 3 trilyon 348 milyar, döviz cinsinden ise 126 milyar dolar düzeyinde bulunuyor. 

Merkez Bankası’nın 28 Ağustos’ta bankalara gönderdiği talimatla KKM’den çıkış özendirilmeye çalışılıyor. Ama bu özendirme, KKM’yi azaltamayan bankaları düşük faizli ve uzun vadeli kamu borçlanma kağıdı almaya zorlama biçiminde. Ortada bir ödüllendirme yok, cezalandırma var. 

Merkez Bankası istiyor ki bankalar vadesi dolan KKM hesapları için yüksek faiz versin ve hesap sahibi de KKM’den vazgeçerek TL cinsi vadeli mevduata geçsin. Mevcut koşullarda bu gerçekleşmesi neredeyse olanaksız bir beklenti. 

İşte o yüzden diyorum ya bakmayın son haftadaki azalmaya, diye... O önemli bir gösterge değil, hele hele bir eğilim göstergesi hiç değil. 

BU FAİZLE MÜMKÜN DEĞİL
Bankalar KKM’de vadesi dolan hesaplara TL mevduata dönmeleri durumunda yüzde 40 dolayında faiz teklif ediyor. Üstelik bazı bankalar vadeyi de en az üç ay olarak uygulamak istiyor. Oysa bu geçişle açılacak vadeli TL mevduat hesaplarında vade 32 gün de olabilir. 

Bankaya doğrudan TL götürüp hesap açmak isteseniz miktara bağlı olarak yüzde 35-40 arası faiz zaten veriliyor. Yani KKM’yi bozup TL mevduata geçmenin öyle yüksek bir getirisi yok. 

Üstelik KKM’de kalıp döviz artmadığında faiz getirisiyle yetinmek durumu söz konusu olsa alınacak faiz zaten en az yüzde 25. KKM’de faiz tabanı politika faizi olduğu için yüzde 25 faiz garanti. Merkez Bankası politika faizini artırırsa, ki beklenti bu yönde, yüzde 25’lik garanti faiz daha da artacak demektir. 

TL MEVDUATA GEÇSE KUR GÜVENCESİ YOK
Merkez Bankası öncelikle doğrudan TL ile açılan KKM’yi azaltmak istiyor. Bu yüzden de bankalara bu hesaplar için çok daha yüksek bir hedef konuldu. Her ne kadar KKM için taban faiz yüzde 25’e çıkmışsa da ve kur yıllık bazda ancak bu orandan daha fazla arttığı takdirde Merkez Bankası’na yük binecekse de öncelik yine de bu hesapların tasfiyesinde. Kur artışının yüksek olmaması için her tür önlemin alınacağı öngörülüyor ama belli ki ekonomi yönetimi buradan kaynaklanacak yükten bir an önce kurtulmak istiyor. 

Ama vatandaş TL cinsi KKM’den niye vazgeçsin ki! Vatandaş KKM’ye devam ederse yüzde 25 faiz garanti, banka üstüne hiç ek yapmasa bile, ki şu dönemde bu hiç yapılmıyor, kur daha fazla artarsa o da güvence. 

TL mevduata geçse kur güvencesi yok, alacağı faiz de yüzde 40 dolayında. 

OLMAYACAK DUAYA AMİN DEMEK GİBİ
Döviz dönüşümü yoluyla açılan KKM’den TL mevduata geçişi sağlamak ise çok daha zor, hatta olanaksız gibi. 

Bu hesap sahipleri zaten döviz tasarrufunu tercih etmiş kişi ya da kurumlar. Ellerindeki dövizi de TL’ye çevirip KKM yaparken vade bitiminde döviz alacaklarını biliyorlar, o güvenceyle KKM’yi kabul etmişler. 

Şimdi onlara “Gel sen şu döviz sevdasından tümüyle vazgeç, unut dövizi, o dövizi biz TL’ye çevirelim, yüzde 40 da faiz verelim” diyor ve bunun işe yarayacağını bekliyorsunuz! Bu biraz olmayacak duaya amin demek gibi görünmüyor mu?

BU ENFLASYONLA BU FAİZ!
Bankalar KKM’yi azaltamadıkları için yüklü borçlanma kağıdı almamak amacıyla şu sıralarda yüzde 40 olan faizi belki bir miktar artırırlar. Ama makas hala çok açık! 

Enflasyonla olan makastan söz ediyorum. 

Orta vadeli programda öngörülen bu yılın enflasyon tahmini yüzde 65. Bu oran bile aşılacak gibi ya, diyelim yüzde 65’te kalındı. 

Bankaların verdiği faiz kaç, yüzde 40. 

Bankada KKM hesabınız olsa, dövize sırtınızı dayamışsınız, aldığınız faiz en az yüzde 25 ve daha da artacak, bundan vazgeçip yüzde 40 dolayında bir faize razı olur musunuz? 

Bu soruya “Evet” diyorsanız Merkez Bankası’nın KKM’nin azalması yönündeki düzenlemesi işe yarar..."

Alaattin Aktaş'ın Ekonomim'deki yazısının tamamı için...