Antalyalılar ‘özgür basın susturulamaz’ dedi

Antalyalılar, dün sabah özgür medyaya yapılan darbe operasyonunu protesto etti. Antalya Adliyesi önünde toplanan yaklaşık 700 kişi ellerinde taşıdıkları pankartlar ve attıkları sloganlarla yaşananlara tepki gösterdi.

Adliye bahçesinde toplanan kalabalık ‘Zalime dur deriz, ölüme gideriz,’ ‘Zulüm, işkence işte yeni Türkiye,’ ‘Özgür basın susturulamaz,’ ‘Yandaş medya yalan haber yapma,’ ‘Zalimler için yaşasın cehennem,’ ‘Yandaş değiliz adalet isteriz,’ ‘Baskılar yormaz Zaman susmaz,’ ‘Yusuflar içerde hırsızlar dışarıda,’ ‘Demokrasiye darbe işte yeni Türkiye’ sloganları attı. Ellerinde pankartlar taşıyan grup adına açıklama yapan Pak Eğitim İşçileri Sendikası Genel Başkanı Abdullah Kayışkıran, Antalyalılarla birlikte kaybolan adaleti bulabilmek için Adalet Sarayı önünde toplandıklarını söyledi. Dün olduğu gibi bugün de halkın vatanını ve milletine sahip çıktığını belirten Kayışkıran, "Hukuksuzluğa karşı dik duruyor. Bu yapılan sadece Samanyolu TV ve Zaman gazetesi yöneticilerine yapılan bir zulüm değildir. Bu yapılan bütün Türkiye halkına yapılan bir zulümdür. Yapılan hukuksuzluktur. Bu demir perde ülkelerinde görülmeyen bir hukuksuzluktur. Hiçbir dayanağı olmayan, hiçbir yasal dayanağı olmayan vatanperver insanların haber alma örgütüne yapılan bir baskıdır, bir zulümdür. Hukuksuz bir şekilde devleti ele geçiriyor demek vicdansızlıktır. Birtakım yolsuzlukları örtmek için yapılan bir zulüm ve cadı avıdır. Yapılan bu zulmü halkımızın yanında, hukukun yanında durarak demokrasinin vicdanın yanında durarak, aynı zamanda hukuksuzluğun karşısında durarak, dün olduğu gibi bugün de 28 Şubat’ta da 12 Eylül’de de bu halk hukuksuzluğun karşısında durmuştur. Bundan sonra durmaya devam edecektir. Hiçbir baskı ve korku bu insanları sindiremez. Bizler yanlış, hukuksuz hiçbir iş yapmadık. Hep hukukun yanında durduk. Hep masumun yanında durduk. Ama yapılan hırsızlığın hep karşısında durduk, duracağız da." diye konuştu.

Yapılanları zulüm olarak değerlendiren Kayışkıran, bu topluluğa 'adaletsizlik yapıyor' demenin vicdansızlık, hukuksuzluk, kanun bilmezlik olduğunu söyledi. Geleceğin, dünyanın parlayan yıldızı olacak bir ülkenin karartılmaya doğru gidildiğini ifade eden Kayışkıran, demokrasiye darbe vurulduğunu, halkın özgür haber almasına baskı yapıldığını kaydetti.

'30 YILDIR ZAMAN OKUYORUM BİR HUKUKSUZLUĞU OLMADI'

Adliye önünde toplanan kalabalıktan 30 yıldır Zaman gazetesi okuduğunu söyleyen Hüseyin Tulpar, "Gerçeklerin anlaşılması, ortaya dökülmesi için verdiği doğru dürüst haberler ve hakkaniyet ölçülerini asla aşmayan yorumlarıyla Zaman’ın hayranıyım. Herkes tavsiye ettim bugüne kadar yine ediyorum. Gözlerimizi kapayıp, gözlerimizi tıkayarak yaşayamayız. Haber alma hürriyetimizin asla engellenmemesini temenni etmektedir. Adil neticeler, kararlar ümidi ve isteğiyle burada bulunuyoruz." dedi. Zaman gazetesinin yurtiçi ve yurtdışından haberlerindeki tarafsızlığı yorumları nedeniyle büyük itibar gördüğünü söyleyen Tulpar, 30 yıldır bir hukuksuzluğunu görmediğini ifade etti.

'HAKİKATIN SUSTURULMASI MÜMKÜN OLMAZ'

Bir diğer Zaman gazetesi okuru Hasan Yılmaz da son 30 yıldır gazeteyi okuduğunu belirterek, sözlerine şöyle devam etti: "Doğruluğundan rahatsız olan insanlardan dolayı çok rahatsızım. Üzgünüm şu gelişen olaylardan. Bizlerin kalbini, ruhunu yaraladı. Hiçbir zaman mümkün olmamıştır. Bir müddet insanlar bunu susturabilir ama uzun vadede hakikat kendisini gösterecektir."

'HIRSIZLIKLARI HİÇBİR ZAMAN KAPATAMAYACAKLAR'

Gazetenin okurlarından Ali Aydın, Zaman’ın hiçbir zaman zalimin kılıcı olmadığını, mazlumun kalkanı olduğunu ifade etti. Yapılan bu operasyonlar hak ve hakikatin üzerini örtmek için olduğunu söyleyen Aydın, şunları söyledi: "Yapılan hırsızlıkları bunlar hiçbir zaman kapatamayacaktır. Bugün Zaman gazetesi dimdik ayaktadır."

'HUKUK HERKES İÇİN LAZIM'

Yaşanan olayları protesto etmek için adliyeye gelen Emel Zıbak, özgürlüğün, hukukun sadece kendileri için değil herkes için lazım olduğunu söyledi. Zıbak, zalimlerin kendilerini susturamayacaklarını kaydetti. Nuren Erakça da haklı davalarını savunmak için adliyede toplandıklarını söyledi.

'PUTİN DE GÖRSÜN'

Ahıskalı olduğunu söyleyen Neslihan Bakal, Rusça olarak ‘özgür basın susturulamaz’ yazdığı pankartıyla protestoya katıldı. Bakal şunları söyledi: "Fethullah Gülen Hocaefendi'nin yoluna kurban olsunlar. Bin kere kesilirim ölürüm. Kıtır kıtır doğrayın. Beni de alın ama vazgeçmeyeceğim. Özgür basını susturamazsınız yazıyor. Rus dilince yazdım ki Putin de görsün, dünya görsün."

'EBÛ CEHÎL’LERİN UZANTILARI VAR'

Protestoya Büyük Birlik Partisi Antalya İl Başkanı Ramazan Doğan da destek verdi. Adliye önünde açıklamalarda bulunan Doğan şunları söyledi: "Böyle karanlık olayların olması elim ve üzücü bir olay. Cumhuriyet tarihinde bu bir ilktir. Zamanında Ebû Cehîl’ler vardı, şimdi uzantıları var. Bunlar artık şeytanlık mı yapıyor, ne yapıyor bilinmez bir durum. Gündemi değiştirmek için, özgür basını, halkı bilinçlendirmeye çalışan gazetecilere baskı uygulamaya çalışıyorlar." CİHAN