Televizyonlar ne işe yarar!

Güncelleme:

Televizyon öyle bir alet ki, düğmesine bastığınızda yeni bir dünyanın içine girersiniz...

Şöhretler, paralar, lüks evler, zengin insanlar, hiçbir sorunun ve zorluğun yaşanmadığı ihtişamlı bir hayat...

Belki bir askeri darbe, belki canlı yayında izlenilen bir savaş, belki bir spor müsabakası... Kıtalar arasında yaşananlar anında evinizin içindedir.

Kapatma düğmesine basınca yaşadığınız evrene geri dönersiniz.

İşsizlik, açlık, sefalet, fakirlik, enflasyon, ölümler, yalakalar, iftiracılar ve hayatın içindeki tüm kötülükler... Ve hatta dost sohbetleri. Yaşadığınız hayat ile ekranlardaki hayat birbirinden o kadar farklıdır ki, bu insanlarda şok etkisi yaratır.

Her şey bir düğmenin başında. İki ayrı dünya bir kumanda tuşuna bağlıdır.

İşte bu farklı dünyaları birleştiren bir aygıt yaşadığımız ülkede insanların ayrışmasına da sebep oluyor.

Bu sihirli kutuyu ele geçiren güç odakları insanların nelerden etkileniyor olduklarını, nelere kızdıklarını iyi analiz ederek çıkıyorlar beyaz cama.

Yine bu kişiler günün moda değimlerini kullanıyorlar. Günümüzde revaçta olan düşünceye inanıyorlar. Hangi akım daha fazla prim yapıyorsa o tarafa geçiyorlar.

Dünün Atatürkçü profesörleri, büyük yazarları dün yazdıklarını ve söylediklerini unutarak bugün farklı düşünceleri insanlara empoze etmeye çalışıyorlar.

Dünün muhalifleri bugün iktidar yalakalığına soyunarak halkı aldatmanın erdemli bir şey olduğunu süslü cümlelere sığınarak yapıyorlar.

Çok kanallı günümüzde televizyon ekranları iktidar yalakalarının boru öttürdükleri hareketli reklam panosudur aslında.

Benim gibiler için evin içindeki demokratik hakkımızı kullanmaktan başka yapacakları pek bir şey kalmıyor gün geçtikçe...

Atatürk Cumhuriyetinin amansız eleştirmenleri "ikinci cumhuriyetçileri" hangi kanalda görsem kanal değiştiriyorum. Nerede seslerini duysam, hangi kanalda siluetini görsem kapatıyorum

Buna rağmen her kanalda bol miktarda çıkıyorlar ve her gün çoğalıyorlar. Her kanalın kadrolu yorumcusu en az bir tane cemaatçi, ikinci cumhuriyetçi ve Kürtçü yazarı, aydını, yorumcusu var!

Bu insanların çoğu dün fukara sayılabilecek bir yaşamı süren eski Atatürkçülerdi. Gelişen çağ ile değiştiler, geliştiler, zenginleştiler. Beyin gelişmeleri bile tamamlandı.

Artık onlara göre laik sistem eleştirilmeli, Atatürkçülük anayasadan çıkarılmalı. Atatürk poster ve resimleri devlet kurumlarından çıkarılmalı.

Konuşuyorlar, anlatıyorlar... İkna edildikleri şeylere bizi ikna etmeye çalışıyorlar. Ama tüm bunlara rağmen ceplerine veya banka hesaplarına ne kadar para girdiğini anlatmıyorlar. Dün kıt kanaat geçinen aydınlar, yazarlar, profesörler bir anda nasıl zengin olduklarını anlatmıyorlar.

İşte bu amansız değişim onların başını döndürürken benim yüreğimi sızlatıyor. İşte bu yüzden bunları hangi kanalda görsem televizyonu kapatıyorum.

Böyle giderse benim evde televizyon gereksiz bir alet olarak ömrünü tamamlayacak.

Eminim ki bu konuda azınlıkta yer almıyorum.

Ekranları gasp eden ikinci cumhuriyetçiler ve sahte demokratlar sayesinde televizyonlar işe yaramaz gereksiz bir aygıt olacaklar sonunda...

Televizyon kanalları yarınlarda da izlenmek istiyorlarsa önce buna çare bulmalıdır.
Kısacası televizyonlar işe yarar olmalıdır.
Diğer Yazıları
Atatürk'ün koltuğu işgal edilmesin
Bu yazıyı yirmi yıl sonra hatırlayacaksınız
TİP’e bak!
Cumhuriyet sensin
Vicdanlar kanarsa insanlık yaşar