Erdoğan'dan Vahdettin Köşkü yanıtı

Erdoğan'dan Vahdettin Köşkü yanıtı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Topkapı Sarayı'nın restore edilen bölümlerinin açılışına katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Vahdettin Köşkü'ndeki restorasyona yönelik eleştirilere tepki göstererek, "Güya düşünce adamı. Yazıyor, çiziyor ve arasına da her türlü hakareti sıkıştırmaya çalışıyor" dedi. Erdoğan'ın bu sözleri, akıllara, restorasyonu eleştiren tarih profesörü İlber Ortaylı'yı getirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan , Topkapı Müzesi'nin restorasyonu tamamlanan bölümlerinin açılış törenine katıldı. Erdoğan, törende yaptığı konuşmada Vahdettin Köşkü ile ilgili eleştirilere de tepki gösterdi.

Erdoğan, “Birileri yazıyor çiziyor. İşte ‘Vahdettin Köşkü’nü niçin yaptınız, ne yapacaksınız?’ ‘Bunu’ diyor ‘başbakan kendisi için kullanacak’. Tabii şu an Cumhurbaşkanlığı makamındayız. Bunu ne yapacaksın? Yani bu tür şeyleri bu eserleri ayağa kaldırmaktan bunları yeniden kazandırmaktan rahatsız olan maalesef güya düşünce adamı yazıyor, çiziyor ve bunları eleştirmeye, bunun altına da arasına da her türlü hakareti sıkıştırmaya çalışıyor. Biz de diyoruz ki nerede hangi eserler varsa bunu bugüne kazandıracağız. Buradan ama Cumhurbaşkanı istifade eder, ama başbakan istifade eder, ya da değişik kurumlarımız istifade eder. Biz, 12 senede kazandırdığımız eserlerle iftihar ediyoruz" dedi.

Erdoğan’ın sözleri, daha önce sıklıkla restorasyonu eleştiren Prof. Dr. İlber Ortaylı’yı akıllara getirdi. Ortaylı, Vahdettin Köşkü’nde yapılan restorasyon için, “Hiç beğenmiyorum. Tarihi realiteye, mimari kurallara sadık bir restorasyon olmadığını herkes biliyor. İstersiniz varislerine, isterseniz mimari tarihçilerine sorun, hiç kimse bugünkü restorasyonda mutabık değil” demişti.

Erdoğan'ın yatığı konuşmadan diğer satır başları:
Topkapı Sarayı uzun süredir müze olarak kullanılıyor ise de pek çok bölümü ziyarete kapalı bulunuyordu. Bu bölümlerin gerekli çalışmaları yapmak suretiyle ziyarete açılması, insanlığa kazandırılması noktasında yoğun çalışmalar gerçekleştirdik. 1999 depreminin ardından kapatılan harem has mutfakları Enderun hazine koğuşu da geçtiğimiz yıl yeniden açılmıştı.

İLK DEFA ZİYARETE AÇILACAK

Bugün de 13 yıldır ziyarete kapalı olan Zülüflü Baltacılar Ocağı, üstte şu an yatakhane var. Burası da dershane kısmı. Şimdiki adıyla derslikler deniyor. İlk defa ziyarete açılacak olan Kara Ağalar ve Kadınlar mescitleri bugün. Dört yıldır kapalı olan Hünkar Sofrası bölümünü de yeniden açıyoruz. Tabi manidar olan şey. Şurada 10 tane mescid, Suri Sultani’nin içinde var. Bunlar Cuma mescidi değil. Sultan namazını günlük, kendi sünnetliğinde evinde kılar, ama farza Mescid’e gelir. Cuma’yı da Ayasofya’da kılardı. Bu arada Topkapı Sarayı’nın içinde bulunan ama suları bugüne kadar akmayan akıtılmayan havuz sebil yeniden asli işlevlerine kavuşturuldu.

TOPKAPI SARAYI'NIN EN GENİŞ ŞEKİLDE ZİYARETE AÇIK OLMASINI ARZU EDİYORUM

Bugün restore edilerek hizmete açılan bölümleri takdirle karşılıyorum. Bu çalışmaların kesintisiz şekilde sürdürülerek, Topkapı Sarayı’nın mümkün olan en geniş şekilde ziyarete açık olmasını arzu ediyorum. Biz kendi geçmişinden koparılmak istenen bir milletin temsilcileriyiz. Tarihimizle, medeniyetimizle yeniden buluşma konusunda, yeni nesiller için Topkapı Sarayı gibi sembol eserlerinin çok büyük önemli olduğuna inanıyorum. Ecdadıyla kendisini aşağılamayacak, ecdadıyla özgüven kazanarak geleceğe bakacak.

Bu mekanda 400 yıl boyunca sadece Osmanlı İmparatorluğu'nun değil, dünyanın çok önemli bir bölümünün yönetildiğini bilmeleri dahi gençlerin vizyonunu genişletecektir.

TARİHİ YALAN YANLIŞ SİNEMA FİLMLERİNDEN ÖĞRENMEK

Tarihi yalan yanlış TV sinema filmlerinden öğrenmek başkadır, burada o havayı teneffüs ederek yaşamak başkadır. Bu tür restorasyon faaliyetleri çok hayırlıdır. Burada öyle yerler var ki maalesef üzülerek söylemek zorundayım, buraları ahır olarak kullandılar. Oraları bizzat geldim gördüm. Ancak yeni yeni buraları kazanıyoruz. Maalesef geçmişte gerek ülkemiz sınırları içinde-dışında olsun tarihimizde kalan eserleri koruma yaşatma konusunda yeterli hassasiyet gösterilmemiştir. Bugün Batı’daki bir çok müzeye gidersiniz bu coğrafyadan götürülmüş eserleri görürsünüz. Hiç uzağa gitmeye gerek yok. İşte istanbul’un durumu ortada. Bunun için biz bundan sonra da tarihimize ecdadımıza ait eserlerin sahiplenilmesi, tamiri konusundaki çalışmaları yakından takip etmeyi sürdüreceğiz.

text-ad