Duruşmada gerçeği öğrenen anne felç oldu, kardeşi kalp krizi geçirdi

Duruşmada gerçeği öğrenen anne felç oldu, kardeşi kalp krizi geçirdi
Güncelleme:

2 kişinin öldürüldüğü olayla ilgili davada duruşmaya katılan anne, oğlunun başı kesilerek öldürüldüğünü öğrenince felç oldu. Maktülün kardeşi ise kalp krizi geçirdi.

Bursa'da şubat ayında, eczacı kalfası S.E.'den haber alamayan yakınları, polise kayıp ihbarında bulundu. Polis ekipleri, mobese görüntülerinden S.E.'nin otomobilinin, İstanbul'un Büyükçekmece ilçesinde olduğunu tespit etti. Bursa Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerinin irtibata geçtiği İstanbul polisi, Büyükçekmece'de otomobili durdurup, sürücü koltuğundaki A.B.D.'yi gözaltına aldı. Araçtaki aramada 1 tabanca ile S.E.'nin battaniyeye sarılı cesedi bulundu. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ndeki ilk sorgusunda S.E.'yi öldürdüğünü itiraf eden D., Bursa'daki ev arkadaşı M.K.'yi de 3 gün önce öldürdüğünü, balta ile vücudundan ayırdığı kafasını ise buzdolabına koyduğunu söyledi. A.B.D.'nin Bursa'nın Osmangazi ilçesi Tahtakale Mahallesi'ndeki evine giden İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, M.K.'nin de cansız bedenini buldu. D.'nin evdeki köpeği de öldürdüğü tespit edildi. İşlemlerinin ardından Bursa’ya getirilerek, İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından sorgulanan D., cinayetleri işlediğini kabul ederken, K.’nin köpeğini ise öldürmediğini söyledi.

HER İKİ CİNAYET İÇİN AYRI DAVA AÇILDI

Sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklanan A.B.D. hakkında, 'Tasarlayarak ve canavarca hisle veya eziyet çektirerek' öldürmek suçundan, her 2 maktul için ayrı dava açıldı. D. hakkında E. ve K.’yi öldürdüğü gerekçesiyle birer kez olmak üzere 2 kez ağırlaştırılmış müebbet, M.K.'nin köpeğini öldürdüğü gerekçesiyle de Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında 1200 TL ceza istendi. D. hakkında, ayrıca 'Ruhsatsız silah bulundurmak' suçundan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle de dava açıldı.

‘KAFASINI BUZDOLABINA, VÜCUDUNU DA BALKONA KOYDUM’

A.B.D.’nin eczası kalfası S.E.’yi öldürdüğü gerekçesiyle yargılandığı davanın ilk duruşması, geçen günlerde görülürken, M.K. cinayetine ilişkin yargılanmasına da Bursa 15'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde geçen hafta başlandı. D., duruşmaya, tutuklu bulunduğu Bolu F Tipi Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Taraf avukatları ile maktul M.K.’nin annesi N.K. ile kardeşi şikayetçi K.K. da duruşma salonunda hazır bulundu.

Kendisini cinayete mahallede berber olan E.K.’nin azmettirdiğini öne süren A.B.D., “Cinayet sırasında benim yanımda E.K. diye biri vardı. E. ile M. arkadaştı. Araları bozuktu. Aralarında husumet meydana geldi ve hasım oldular. Bir gün öncesinde dükkanında konuştuğumuz E. bana, M.’yi öldüreceğini söyledi. E., benim de M. ile husumetli olduğumu biliyordu. Silahı bana E.K. verdi, ‘Silahı al, M.’yi öldür’ dedi” diye konuştu. E.K.’nin isteği üzerine cesedi parçalamaya çalıştığını söyleyen D., “M.K.’nin bana yaptığı şeylerin tümü gözümün önüne geldi. Eve çıktığımda bir süre birlikte oturduk. M. alkol aldığı için kendisini kaybetti, uyuşturucu da kullanıyordu. Silah çekip kafasına dayadı. ‘Bu dünyadan gidersem tek gitmem sen de gelirsin. Sana bir şey yapmazsam ailene, çocuğuna yaparım’ dedi. Arkası dönüktü. Bir boşluğunu yakaladım, yüzünü döndüğünde 3 el ateş ettim. Ertesi gün balta aldım, baltayı E.’nin dükkanına bıraktım. E. bana cesedi parçalamamı söylemişti. Kafasını buzdolabına, vücudunu da balkona koydum. E.’nin yanına geldim. ‘Parçaladın mı?’ dedi, ben de ‘Parçaladım’ dedim. E.K.’nin de benimle birlikte yargılanmasını istiyorum” dedi.

SİNİR KRİZİ GEÇİRİP HASTANEYE KALDIRILDILAR

Psikolojik rahatsızlığı bulunduğunu ve 10 yıldır tedavi gördüğünü belirten D., beraatini talep ederken, M.K.’nin cesedinin parçalandığını ve başının kesilerek buzdolabında saklandığını, duruşma salonunda öğrenen anne N. K. ile kardeşi K.K., mahkeme salonunda sinir krizi geçirdi. Anne ile oğlu hastanedeki müdahalelerinin ardından taburcu edilirken, N.K., duruşmadan 3 gün sonra bir kez daha rahatsızlandı. Felç geçirdiği belirlenen anne, eve çağrılan sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından kaldırıldığı Bursa Şehir Hastanesi’nde tedaviye alınırken, durumu öğrenince kalp krizi geçiren oğlu K.K. da aynı hastaneye kaldırıldı. Anne ile oğlu tedavilerinin ardından taburcu edildi.

‘OĞLUMUN PARÇALANARAK ÖLDÜRÜLDÜĞÜNÜ MAHKEMEDE ÖĞRENDİM’

Oğlunun cesedinin parçalandığını öğrendiğinde, psikolojisinin bozulduğunu söyleyen N.K., “Allah hiçbir anne babaya acı göstermesin. Çok acılar içindeyim. Gecem gündüzüme, gündüzüm geceme karıştı. Acım içimde.  Acımı çok kötü yaşıyorum. Mahkemeye gittim, mahkemede vahşice parça parça edildiğini duyunca fenalık geçirdim. Kendimi dışarı attım ve ondan 3 gün sonra eve geldim ve felç geçirdim. Psikiyatri ilaçları ile ayakta duruyorum. Oğlumun parçalanarak öldürüldüğünü daha önce bilmiyordum. Mahkemede öğrendim ve fenalaştım ve daha 2 gün önce hastaneden geldim. Psikiyatri ilaçları kullansam bile uyuyamıyorum” dedi.

Oğlunun para için öldürüldüğünü öne süren ve cinayetin azmettiricisi olduğu iddia edilen E.K.’nin de tutuklanmasını isteyen acılı anne, “Burak denilen şahıs mahkemede, ‘Bu işi yalnız yapmadım. E. ile yaptık. Ben yapmasaydım E. yapacaktı’ dedi. E., olaydan bir gün önce oğlumun kaldığı eve gelip beklemiş. Oğlum eve gelmemiş. Ertesi gün Burak ile konuşmuş. Oğlumu para için öldürdüler. E. ve Burak bunu planlayarak yapmış ve Burak’a silahı vererek, ‘Bu ikimizin de hasmı’ demiş ve oğlumu parça parça etmiş, öldürmüş. Ardından cesedi ortadan kaldırmış. Oğlumu önce silahla vurmuş, sonra balta ile parçalamış. Oğlumu bu şekilde katlettiler. Burak mahkemede planlayarak yaptıklarını itiraf etti. E. neden elini kolunu sallayarak dışarıda geziyor? Bir gece içeride kaldı, ertesi gün serbest kaldı” diye konuştu.

‘OĞLUMU EVE BEKLERKEN TOPRAĞA VERDİM’

Diğer oğlunun da olayı duyduktan sonra kalp krizi geçirdiğini söyleyen N. K., “Ben anne olarak o mahkemeden çıktım felç geçirdim. Oğlum çok merhametli, çok saygılı ve dürüst bir insandı. Garibanların yoldaşıydı. Fakirin fukaranın cebine bir şeyler koyardı. Ben hastaneden geldikten sonra, oğlum kalp krizi geçirdi. Oğlumun çocuğu yanımda kalıyor ve ben çocuğu gördükçe kahroluyorum. Mahkemede, nasıl öldürüldüğünü öğrenince yıkıldım. Yavrumun tek oğlu vardı. O da babasının nasıl öldüğünü bilmiyor. Oğlum ölmeden 15 gün önce yanıma geldi. Bana hediyeler getirdi, sohbet ettik. ‘Ben yine yanına geleceğim’ dedi ve 1 hafta sonra ölüm haberini duyduk. Ben oğlumu evde bekliyordum ve oğlum şu anda toprakta. Adalete güveniyorum. E.’nin içeriye girmesini istiyorum. E. K.'nin de cezalandırılmasını istiyorum” ifadelerini kullandı.

‘CİNAYET KARŞILIĞINDA 500 BİN LİRA TEKLİF EDİLMİŞ’

M.K.’nin ailesinin avukatı Abdulvahap Tatlı ise A.B.D.’in ilk duruşmada cinayeti ayrıntılarıyla itiraf ettiğine ve E. K.’nin de yargılanması gerektiğine dikkat çekerek şöyle konuştu:

“Maktulün en yakın arkadaşı ve iş ortağı E.’in dosyada bulunduğunu biliyorduk ve bununla ilgili biz mahkeme heyetine sorulması üzerine 15 soru hazırlamıştık. Bunların hiçbirine gerek kalmadan, sanık bir anda her şeyi itiraf etti. Sanık şu anda Bolu Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunmakta ve burada havalandırma bölümünde, bir arkadaşına olayın detaylarını anlatıyor. Bunun para karşılığında E. tarafından planlandığını söylüyor. M.K.'yi öldürmesi akabinde, yaklaşık 500 bin TL kendisine verileceğini söylüyor. Bu para kendisine verilmeyince, azmettirenleri itiraf etme yolunu tercih ediyor. E. ile M. arasında ciddi bir para trafiği var. Maktul, E.’in iş yeri olarak görülen kuaförün üst katında oturmaktadır ve buraya kuaförün arka kapısından binaya çıkış bulunmaktadır. Apartmanda da kimsenin bulunmamasından dolayı, maktulün öldürülüş sürecinde sıkılan 2 kurşun sesi kimse tarafından duyulmamıştır. Bursa 15’inci Ağır Ceza Mahkeme heyeti de üzerlerine düşen vazifeyi yerine getirerek, E. hakkında Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Soruşturma neticesinde E. ne yazık ki serbest bırakıldı. Bireysel haklar hiyerarşisinde en üst seviyede yer alan yaşama hakkı, bir güvenin neticesidir aslında. Burada kamu vicdanı oldukça yaralanmıştır. E.’in mutlak surette dosyaya dahil edilmesi gerekmektedir. E.’in tabancasından çıkan kurşunların, kimin tarafından tedarik edildiği dosyaya eklenmedikçe, hiçbir hak yerini bulmayacaktır.” 

DHA