Ankara'daki YHT faciası davasında karar verildi !

Ankara'daki YHT faciası davasında karar verildi !
Güncelleme:

Ankara'da 2018 yılında, 9 kişinin hayatını kaybettiği, 86 kişinin de yaralandığı YHT faciası ile ilgili 3'ü tutuklu, 7'si tutuksuz 10 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Ankara-Konya seferini yapan YHT, 13 Aralık 2018’de Yenimahalle ilçesine bağlı Marşandiz İstasyonu’nda yol kontrolü yapan kılavuz tren ile çarpıştı. Yaşanan faciada dokuz kişi hayatını kaybederken, 86 kişi de yaralandı.

Facia ile ilgili, 10 kişi hakkında "birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle Ankara 30'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.

3'ü tutuklu, 7'si tutuksuz 10 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması, 30'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. Duruşma salonu faciada yakınını kaybedenler ve yaralılar tarafından dolduruldu.

3 TUTUKLU, 7 TUTUKSUZ SANIK

Tutuklu sanıklar tren teşkil memuru Osman Yıldırım, hareket memuru Sinan Yavuz, trafik kontrolörü Emin Ercan Erbey ve tutuksuz sanıklar YHT Ankara Gar Müdür Yardımcısı Kadir Oğuz, Trafik Servis Müdür Yardımcısı Vekili Ergün Tuna, YHT Trafik Servis Müdürü Ünal Sayıner, YHT Ankara Müdürü Duran Yaman, Şube Müdürü Recep Kutlay, TCDD Trafik ve İstasyon Yönetimi Daire Başkanı Mükerrem Aydoğdu, TCDD Emniyet ve Kalite Yönetimi Daire Başkanı Erol Tuna Aşkın, ilk kez hakim karşısına çıktı.

BTS, "SİNYALİZASYON OLSA, FACİA OLMAZDI"

Yüksek Hızlı Tren hattı için Mart 2016’da TCDD ile Gülermak-Kolin Ortaklığı bir sözleşme imzaladı. Sözleşmeye göre, Ankara-Kayaş arasındaki sistemin Ocak 2018’de, facianın gerçekleştiği Ankara-Sincan hattının ise Ekim 2017’de tamamlanması gerekiyordu.

Projenin tamamlanması için hazırlık aşamasında belirlenen sürenin 36 ay olmasına karşın sözleşme 17 aylık imzalandı. 24 Haziran seçimi öncesi "siyasi şov" için sinyalizasyon sistemi tamamlanmadan açılış yapıldı.

BTS'nin faciaya davetiye çıkarıldığı uyarıları AKP Hükümeti tarafından dikkate alınmazken, 13 Aralık 2018'de facia yaşandı.

Facianın ardından BTS'den yapılan açıklamada, "Bu hat açılmadan önce yetkililere uyarılarımıza yaptık. Sinyalizasyon sistemi çalışsaydı bu kaza olmazdı. Bu sistem demir yollarındaki trafiği kontrol eder. Burada çalışan hatası olsa bile bu sinyalizasyon bunu engelleyebilecek kapasitedir. Seçimden önce 12 Nisan’da bu hat açıldı. Biz uyarılarımızı o zaman da yaptık ve sinyalizasyon olmadığını söyledik" denildi.

"HATTI DEĞİŞTİRDİĞİMİ SANIYORDUM"

İddianamede, trenlerin gidiş yönlerine göre farklı raylara girmesini sağlayan makası değiştirmeyi unuttuğu için kazanın meydana geldiği öne sürülen tutuklu sanık tren teşkil memuru Osman Yıldırım savunmasını yaptı.

Yıldırım, " Ben yaptığımı sanıyordum ama yapmamışım. Hat 2 üzerinden gitmesi gereken tren Hat 1'den gittiği için kaza oldu" dedi.

Makaslarda ısıtma sistemi çalışmadığı için olay günü, makasların donduğunu belirten Yıldırım, olay gününe ilişkin şunları anlattı:

"M74 adlı makas çalışmıyordu ve bana hiç gösterilmedi. İşçilerin mesaisi yüksek olduğu için mesai vermemek için işçileri 23.00 dan sonra çalıştırmıyorlardı. Ben o gün tek çalışacağımı bilmiyordum. Saat 4-5 sıralarında Eryaman’dan telsizlerde makaslarda don uyarısı geliyordu. Ben harekat memurunun talimatıyla 12. yolun makasını yapmaya çalışıyordum. Buz tutmuş ve makaslar donmuştu. Makaslarda ısıtma sistemi yoktu. Normalde makaslarda ısıtma sistemi var ama çalışmıyordu. Makası yapmakta zorlandım. Harekat memuru 13’üncü yoldan tren geleceğini söyledi. Onunla uğraştım ve yaptım. Bu sefer kaza yapan 11. yoldaki makası yapmaya gittim.

Elim ayağım donmuştu. 4-5’ten beri üşüyordum. Makaslama yaptım herhalde tam kilitleme yapmadı. Kulübeye girdim. 11’in makasını yaptım. Makas yanlış yapma demiryolunda sık sık rastlanan bir olaydır. Bunun için önlem almamışlardır. Tren önümden geçti ama hangi hatta olduğunu görmem mümkün değildir. Sonra kaza meydana geldi ve şoka girdim. Hala şoktayım.”

Yıldırım, mahkeme başkanının "makası yaptın mı" sorusuna, “Ben yaptığımı sanıyordum yapmamışım” diye yanıt verdi.

Yıldırım, "Havanın soğuk olması, tek çalışmam ve eğitim almamam hata yapmama neden oldu" dedi.

"EĞİTİM VERİLMEDEN GÖREV VERİLDİ"

Osman Yıldırım avukatı Mehmet Eker, "Bazı hatlarda birden fazla makas var hepsinin tanzim edilmesi gerekiyor. Olay günü Yıldırım birden fazla makasin tanzimi ile görevli. Müvekkilimin daha alması gereken beş egitim vardı, bunların hiçbirisini almamıştır."

UYARI BAYRAKLARI YOKTU

Avukat Eker'in sorularını yanıtlayan Yıldırım,

"Makas kulübesinde kar temizliğinde kullanmak için temizlik aleti yoktu. Kulübe M74 makasini görebildiğim bir yerde değildi. Kulübede uyarı için kullanılan kırmızı, yeşil bayrak yoktu" diyerek teknik eksiklikleri ifade etti.

SİNYALİZASYON YOKTU, OLSA KAZA OLMAZDI

Müşteki avukatlarının "Makasın düzgün değiştirildiğine ilişkin kontrol sistemi var mıydı? Sinyalizasyon var mıydı? Sinyalizasyon olsa kaza önlenir miydi?" sorularına sanık

Yıldırım, "Elektronik uyarı sistemi sinyalizasyon yoktu, olsa kaza olmazdı" diye yanıt verdi.

"5-10 DK İÇİNDE SÜREKLİ MAKAS DEĞİŞTİRMEK GEREKİYORDU"

Hareket memuru tutuklu sanık Sinan Yavuz da savunmasında şunları ifade etti:

"Bir treni sevk etmek görevim. Kaza günü ilk iş olarak kılavuz trenini gönderdim. Daha sonra Osman Yıldırım'dan teminat bekledim. Bir müddet sonra Yıldırım beni arayarak M90 makasta kilitleme sesi gelmediği söyledi. Ben de gelmekte olan trene yavaş gelmesini söyledim. Tren içeri girerken teknik telefondan Yıldırım'ı aradım. Makasa buz sıkıştığını temizlediği için sorun kalmadığını söyledi.

Kılavuz trenin Eryaman'a geldigi belirtildi. M74 hat 1 ve hat 2'yi ayıran makas. Sistem üzerinden onay vermek gerekiyor. Onayını takip ettim. Bir kaç dakika sonra trafik kontrolü aradı. 06:30 makinistini arayıp treni gönderdim. Sinyal sistemi de olmadığı için fark etme şansımız yok. Takip etme şansımız yok, hangi hattan gittiğini bilmemizin imkanı yok.

Günde ortalama 60 tren çalışıyor. M74 Aralık'ın 9'undan itibaren trafik durumuna göre 5-10 dakika sürekli değişime uğruyordu. Hat 1 ve 2 açılalı 9 ay olmuştu. Ben de her gün olduğu gibi o günde sevki sağladım."

BEYANI ESAS KABUL ETTİM

Tutuklu sanık trafik kontrolörü Emin Ercan Erbay da savunmasında şunları söyledi:

"Olay günü rutin şekilde başladı. Oturduğum yerden makasın konumunu görmem mümkün değil. Beyanı esas kabul ederim. Her gün yaptığım işi yaptım.

Sinyalizasyon sistemi Sincan'da sona eriyor. Benim baktığım panoda trenlerin yönünü gösterir bir sistem yok. Olsaydı zaten bugün hiç birimiz burada olmazdık."

Salondan ise sık sık "Sinyalizasyon olsa insanlar ölmeyecekmiş" tepkisi yükseldi.

İKİ NÖBETÇİ İÇİN PERSONEL YETERSİZDİ

TCDD Gar Müdür Yardımcısı Kadir Oğuz, savunmasında şunları ifade etti:

"2006 yılından bu yana Ankara'da görev yapıyorum. Hafta içi 08:00 18:00 arasında çalışmaktaydım. Kaza günü evimde istirahat ediyordum.

Personel planlaması yapılırken 24 saat içindeki tren yoğunluğunu dikkate alınır.

23:00-07:00 gece nöbetinde bir kişi olur. Makas hareketleri kıyaslandığında tek kişinin yapabileceği bir iş ve iki kişi olursa eldeki personel yetersiz kalır. Yedi personel ile iki kişiyi gece nöbetine vermek imkansız."

EVRAKI SONRADAN DÜZENLEYECEKTİK

"Eğitim konusuna gelindiğinde de yeni iş yerine uyum sağlanması konusunda 5 gün çalıştırma emri var. Osman Yıldırım geldiğinde manevraları doğudan yapıyorduk. Geldiği ilk gün hem batı hem doğuyu gezip çalışma prensiplerini öğrenmiştir. 30 yıllık makascıya makas kullanmayı öğretmeyiz. Uyum eğitimi verilir, nerede yemek yenir, nerede dinlenilir.

Tutanak düzenleyip, düzenlenmediği söylenen evrak, biz eğitimleri sahada verdiğimiz için evrağı sonradan düzenliyoruz.

Buton eğitimi ile ilgili de şunu söyleyeyim, makasın yapılmasını zorlaştırıcı değil, kolaylaştırıcıdır. Buton takıldı diye makas değişikliği yapılamaz diye bir durum olmaz. Kolla da yapılabilir.

9 Aralık'ta ilk gece nöbetini Osman Yıldırım yaptı. Ertesi nöbetinde üç kişiydi, makasları kullanmayı bildiği görülmüştür. 12'sinde gece nöbetine geliyor. Eğitim evrakının imzalanmaması, makas kullanmayı bilmediği anlamına gelmez.

Osman Yıldırım bekleme kulübesinin soğuk olduğundan, kapısının dahi olmadığından bahsetti. İçerisinde her şey var ve geçici bir yer. Bayrağın olmadığını söyledi ama vardır. Bu trenlere makas başında bir dakika duruş var. Yeşil bayrak gösterildikten sonra içeri giriyor. Kış ayında süpürge olmadığından bahsedildi. Makasa müdahale için bütün malzemeler var. Makas için ısınma sisteminin olmadığı doğru. Donan makası temizlemek, çalışır hale getirmek tren teşkil görevlilerinin sorunu değildir. Kendisi de bunu yapmıştır. Kazanın oluşumunda kusurum yok."

MAKİNİSTİ SUÇLADI

"Makinistler çoklu hatlarda gidiş yolunun sağından gider. Hat 1'den gideceği emirlenmiştir. Kaza günü hat 1 de hat 2 de açık. Mevzuata göre hat 1'den gidilecekti. Makinistlerin neden hat 2'den gittiğini sorgulamadığını bilmiyorum."

GEÇİCİ GÖREVLİ GELDİ

Makasçı Osman Yıldırım'ın avukatı, yönetmeliğe göre verilmesi gereken bir çok eğitimi sayarak verilip verilmediğini sorduğunda Kadir Oğuz, "Osman Yıldırım geçici eğitim ile geldiği için bu eğitimler verilmemiştir. Bu eğitimler kadrolu personrle verilmektedir" dedi.

YAZILI BEYANDA BULUNMADIM

Makaslarda yön gösterir, makas topu olması durumunda makinistin hangi yoldan gittigini daha net anlaması açısından daha iyi olacağını kabul eden Oğuz, Makaslardaki top eksikliği için yazılı beyanda bulunmadım" dedi.

MAHKEME YAZI İSTERSE BENİM İMZAMLA GELİR

Personel talep ettiğini belirten Oğuz’a sanık avukatları, “Mahkeme heyeti Ankara Gar’dan davaya ilişkin belge istese sizin imzanızla mı gelecek?” diye sordu. Vekaleten Ankara Gar Müdürlüğü görevini yürüten Oğuz yöneltilen soruya, “Arşivden çıkarılır. Benim yazımla gelir” dedi.

ESAS SORUMLULAR YARGILANMALIDIR

Sanık avukatları arasında Oğuz’a yöneltilen sorular üzerine tartışma çıktı. Tartisma sonrası bir sanık avukatı, “Sorumlu genel müdürdür. Dayatılan sistemde ne bu sanığın ne de bazı sanıkların yetkisi vardır. Biz gerçek sorumluları yargılamak istiyoruz” dedi. Mahkeme salonunda sanık yakınlarının alkışın ardından mahkeme başkanı “Burası sinema salonu değil” dedi.

KARAR VERİLDİ

Mahkeme heyeti tren teşkil memuru Osman Yıldırım’ın tutukluluğuna devam karar verirken tutuklu yargılanan hareket memuru Sinan Yavuz ve trafik kontrolörü Emin Ercan Erbey tahliyesine karar verdi.

Birgün

Etiketler ankara dava YHT facia