AYM, zorunlu din dersi itirazını görüşecek

04 Mart 2020 Çarşamba Saat: 16:01

Güncelleme: 02 Mart 2021 Salı Saat: 00:11

Anayasa Mahkemesi, zorunlu din dersinin insan hakları ihlali olduğu gerekçesiyle 6 yıl önce yapılan bireysel başvuruyu yarın genel kurulda karara bağlayacak.

Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, 2014 yılında yapılan ve 6 yıldır devam eden zorunlu din dersine ilişkin muafiyet başvurusunu görüşmek üzere yarın toplanacak.
Zorunlu din dersinin din özgürlüğünün ihlali olduğu gerekçesiyle yapılan bireysel başvuruyu değerlendirecek olan AYM Genel Kurulu, 6 yıldır devam eden uzun yargılama sürecine ilişkin de makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarını görüşecek.

AYM gündemine ilişkin başvuru maddesi şu şekilde: “Başvuru, din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden muafiyet imkânı bulunmaması nedeniyle ebeveynin çocuklarının eğitim ve öğretiminin kendi dinî ve felsefi inançlarına göre yapılmasını sağlama hakkının; öğrencinin tabi olmadığını beyan ettiği bir dinin eğitimini almak zorunda kalması nedeniyle din özgürlüğünün; yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle de makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.”

KENANOĞLU: İŞ İŞTEN GEÇTİ, ADİL BİR KARAR OLMAYACAK

HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, Anayasa Mahkemesi’nin bu konuda karar vermesine gerek olmadığını söyledi. Kenanoğlu daha önce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Danıştay’ın verdiği kararların emsal olduğunu söyleyerek, “AYM böylece insanları oyalama taktiği yapıyor” dedi. Kenanoğlu şunları söyledi: “İşi yokuşa sürmek için insanlara sürekli mahkeme yolu aşındırılıyor. Bu kararlar alınmış zaten. Ama buna rağmen bu düzenlemeler hala yapılmıyor. İnsanlar hala mahkemelerde süründürülüyor. Buradaki örnekte de 6 sene önce başvuruda bulunulmuş. Bu çocuk şu an mezun olmuştur. Davayı açabilmemiz için çocuğun okulda din dersi almış olması gerekiyor. Ancak çocuğunuz din dersi aldığında mahkeme yoluna gidebiliyorsunuz. Çocuk zaten yargı süresi devam ederken 6 yıl içerisinde bu din dersini görmüş oluyor. Bu saatten sonra gelecek kararın ne çocuğa yararı olur ne de bu karar adil bir karar olacak. Anayasa Mahkemesi başvuru olduğu anda derhal emsal kararlar gösterip bunu iptal etmeliydi. Bunlar varken AYM’nin dileklçeleri kabul edip bunu görüşeceğiz demesi yanlış.”