Darbe Komisyonu FETÖ'nün bağlantılarını çözmek üzere

Darbe Komisyonu FETÖ'nün bağlantılarını çözmek üzere

TBMM FETÖ'nün Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu'nun AK Parti Manisa Milletvekili Özdağ, terör örgütü yapılanmasında buz dağının arkasını görmeye başladıklarını belirtti.

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimini, darbelerin ve gizli oluşumların siyaset üzerindeki etkilerini araştırmak amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu Başkanvekili Selçuk Özdağ, komisyon çalışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

15 Temmuz'un Cumhuriyet tarihinin en uzun gecelerinden biri olduğunu ifade eden Özdağ, darbe teşebbüsünün gerçekleşmesi durumunda Türkiye'nin 100 yıllık birikimini kaybetmiş olacağına işaret etti. Özdağ, ilk defa millet ve siyasetçinin dik durduğunu vurgulayarak, "Geçmişteki darbelerde siyasetçiler dik duramamışlardı. Siyasetçiler dik duramayınca millet de dik duramamıştı." ifadesini kullandı.

"Bu yapı beş şeyi ele geçirmeyi istedi"

Darbe girişiminin ardından Mecliste komisyon kurulduğunu anımsatan Özdağ, muhalefetin ilk zamanlar komisyon çalışmalarında bazı konulara takıldığını, bunların aşılmasının ardından şu ana kadar 30'a yakın kişinin dinlendiğini belirtti. Çeşitli görevlerde bulunan kişilerin komisyona değerlendirmelerde bulunduğunu belirten Özdağ, "Bu yapı beş şeyi ele geçirmeyi istedi. Bunlar emniyet, askeriye, yargı, medya ve sermaye." dedi.

Özdağ, 15 Temmuz'a kadar yaşanan gelişmeleri sıralayarak, "Biz, bunların gerçek yüzünü gördükten sonra mücadeleye başladık. İyi ki Sayın Recep Tayyip Erdoğan vardı. Zaten, dünkü gelen konuşmacılar, gerekse eski MİT müsteşarları, genelkurmay başkanları, 'İyi ki Sayın Erdoğan'a denk geldiler. Başkasına denk gelseydiler çok rahat Türkiye'yi ele geçirebilirlerdi.' ifadesini kullandılar." diye konuştu. 

"Yurt dışına gidişi şaibeli"

Fetullah Gülen'in, Saidi Nursi'nin talebesi olmamasına rağmen "Onun yolunun yolcusuyum" dediğini ancak Saidi Nursi'nin talebelerinin Gülen'e hep soğuk davrandığını vurgulayan Özdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kırılma noktasının birincisi burası, yani 1970'li yıllar. Sonra, 1971 muhtırasından sonra dönemin MİT müsteşarı ve iş adamlarıyla zaman zaman görüşmeleri oluyor. İkinci kırılma noktası burasıdır. Üçüncü kırılma noktası ise 1980 darbesinden sonra Isparta'da gözaltına alınması ve Isparta Emniyeti'nin arka kapısından bırakılmasıdır. Dördüncü kırılma noktası ise Fetullah Gülen'in yurt dışına gidişidir. Bu gidişle ilgili şaibeler var. Bununla ilgili araştırma yapcağız. 1999'u araştırmak istiyoruz. Ardından da 99'dan bugüne kadarki ABD'deki faaliyetlerini araştırmak istiyoruz. Bu noktada dinleyeceğimiz insanlar olacak."

"Büyük mesafe katettik"

Eski başbakanlar ve cumhurbaşkanlarına mektup yazmayı düşündüklerini dile getiren Özdağ, "Muhalefet 'Davet edelim' diyor, biz de 'Sorularımızı yazılı olarak soralım' diyoruz. Henüz bu konuda karar vermedik. Mevcut Cumhurbaşkanı, Başbakan ve mevcut genel başkanların davet edilmemesini, varsa sorularımızı yazılı olarak sorup, onlardan da yazılı olarak cevap beklemenin daha doğru olduğunu düşünüyoruz. Bunlar daha tartışma aşamasında." dedi.

"Özel'e soruları göndereceğiz"

Özdağ, Aleksandr Dugin'in Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in resmi danışmanı olmadığını tespit ettiklerinden dolayı davetlerinden vazgeçtiklerini belirterek, Dugin'e de soruları yazılı olarak göndereceklerini kaydetti.

Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'e soruları göndereceklerini belirten Özdağ, "Komisyon üyelerimize belli bir süre verdik. Önümüzdeki hafta göndermeyi düşünüyoruz." diye konuştu.

Komisyonun raporunun şekillenmeye başlandığına vurgu yapan Özdağ, FETÖ'nün lider kademesi, yöneticileri ve sempatizanlarından oluşan üç ana unsur olduğuna dikkati çekti. FETÖ'nün üst kademesinin ya kaçak ya tutuklu olduğunu dile getiren Özdağ, şunları kaydetti:

"Yapıyla ilgili buz dağının arkasını görmeye başladığımızı düşünüyorum. Buz dağnın arkasında, egemen güçlerin bu yapıyı kullanarak, Türk dünyasına, Afrika, Balkanlar ve Arap ülkelerine uzanıp, burada kendi kirli emellerini, bu yapı üzerinden çok daha rahat yapma gibi bir durumla karşılaştık. Görüntüsüyle okullar, yurtlar, bayrak, İstiklal Marşı ama arka kısmıyla çok ciddi şekilde egemen güçlerin kirli emellerine alet olduklarını gözlemliyoruz. Bundan böyle hiç kimse devlete talip olmamalıdır. Devlet, 78 milyonundur." 

AA