Avrupa Parlamentosu'ndan skandal Türkiye raporu

Avrupa Parlamentosu'ndan skandal Türkiye raporu
Güncelleme:

Türkiye'yi yarım asırı aşkın süredir tam üyelik için oyalayan, her gün Türkiye'nin önüne yeni bir engel koyan Avrupa Birliği'nin Türkiye raporuna Dışişleri Bakanlığı'ndan çok sert bir tepki geldi.

Türkiye'nin Avrupa Birliği’ne katılım sürecinin "mevcut koşullar içinde" yeniden başlatılamayacağı belirtilen ve Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor tarafından hazırlanan rapor, bugün yapılan oylama ile kabul edildi.

AP Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor tarafından hazırlanan rapor 18’e karşı 434 oyla kabul edilirken 152 çekimser oy çıktı.

 Rapora ilişkin yapılan açıklamada, “AP üyeleri, Türk hükümeti yönünü değiştirmedikçe, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) katılım sürecinin mevcut koşullar altında devam edemeyeceğini belirtmektedir. Türk hükümetini, AB'yi ve üye devletleri mevcut açmazı kırmaya ve daha yakın bir ortaklığa doğru ilerlemeye çağıran AP üyeleri, AB-Türkiye ilişkileri için paralel ve gerçekçi bir çerçeve bulunmasını önermekte ve Komisyon'u olası formatlar üzerinde çalışmaya çağırmaktadır” ifadelerine yer verildi.

 Hazırlanan raporda, Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki düğümlerin çözülmesi çağrısında bulunulurken, “AB-Türkiye ilişkileri için paralel ve gerçekçi bir çerçeve bulunması” gerektiğine vurgu yapıldı. Raporda, “Türkiye’deki hükümet yön değiştirmezse Türkiye’nin AB’ye üyelik süreci bu şartlarda başlayamaz” denildi.

“TÜRKİYE ÖNEMLİ BİR PARTNER”

Avrupa Komisyonu’ndan AB-Türkiye ilişkilerinin gerçekçi bir çerçevesini oluşturmak adına format seçenekleri üzerinde çalışılması gerektiği de aktarıldı. Türkiye’nin AB üyeliği için b ir aday olarak kalması konusunda görüş paylaşılırken, Türkiye’nin bir NATO müttefiki ve güvenlik, ticaret ve ekonomik ilişkiler ve göç gibi konularda önemli bir partner olduğuna vurgu yapıldı.

Türkiye’nin demokratik değerler, insan hakları ve hukukun üstünlüğüne saygı göstermesi gerektiği belirtilirken İsveç’in NATO üyeliği ile Türkiye’nin AB üyelik süreci arasında bir bağlantı olmadığı aktarıldı. Raporda, her aday ülkenin üyelik süreci bağımsız olduğu belirtildi.

RUSYA KONUSUNDA HEM ÖVGÜ HEM ÜZÜNTÜ

Türkiye’nin Rusya’nın Ukrayna’ya saldırılarını kınamasından dolayı duyulan memnuniyet öne çıkarken, Türkiye’nin yaptırımlara katılmaması ise eleştirildi.

Raportör Amor da, “Yakın zamanda, Türkiye hükümetinden AB üyelik sürecinin canlandırılmasına yönelik bir ilgi var. Bu, jeopolitik pazarlıklar nedeniyle değil, yalnızca Türk yetkililerin ülkede temel özgürlükler ve hukukun üstünlüğü konusunda süregelen gerilemeyi durdurmaya gerçek ilgi göstermeleri durumunda gerçekleşecek. Eğer Türk hükümeti gerçekten AB yolunu yeniden canlandırmak istiyorsa bunu açıklamalarla değil, somut reformlar ve eylemlerle ortaya koymalıdır” dedi.

İSVEÇ SÖZLERİ TUTULMADI

İsveç Avrupa Birliği (AB) Bakanı Jessika Roswall, daha önce Türkiye'nin AB üyeliği sürecine ilişkin yaptığı değerlendirmelerde "AB üyesi ülkelerin dahi yerine getirmediği şartları Türkiye'den isteyecekler. Kolay gelsin Türkiye!" ifadelerini kullanmıştı.

İsveç'in, Türkiye'nin AB üyeliğini "kolaylaştırma sözü" verdiğini belirten Roswall, ancak Türkiye'nin AB üyeliği için "reformlar" gerçekleştirmesi gerektiğini kaydetmişti.

DIŞİŞLERİ'NDEN ÇOK SERT TEPKİ

Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Parlamentosu’nun (AP) tavsiye kararı niteliğinde olan 2022 Yılı Türkiye Raporu'na tepki gösterdi.

Bakanlık, raporun Türkiye karşıtı çevrelerin dezenformasyonuna dayalı haksız itham ve önyargılarla dolu olduğunu belirterek, "AP’nin gerek ülkemizle ilişkiler gerek AB’nin geleceğine ilişkin her zamanki sığ ve vizyonsuz yaklaşımının bir yansımasıdır" açıklamasını yaptı.

Dışişleri Bakanlığı'nın açıklaması şöyle devam etti:

"Bu rapor, maalesef AP üyelerinin gündelik popülist siyasetin esiri olduklarını, hem AB’ye hem bölgemize yönelik doğru stratejik yaklaşım geliştirmekten ne kadar uzak kaldıklarını da göstermektedir.

Türkiye-AB ilişkilerinin yeniden canlandırılması için bir fırsat penceresinin açıldığı, kıtamızın istikrarı ve güvenliği açısından böylesi kritik bir dönemde, AP’nin ilişkilerimizin belkemiği olan katılım müzakereleri yerine farklı arayışları gündeme getirmesini akıl dışı buluyoruz.

Ayrıca AP’nin rapora dahil ettiği Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs konularında belirli çevrelerin tek taraflı görüşlerini yansıtan, tarihi ve hukuki gerçekliklerden kopuk iddialarının, bizim için hiçbir hükmü bulunmamaktadır.

Önümüzdeki süreçte, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ile ülkemizin vize serbestisi diyaloğunun hızla tamamlanması AB ile ortak hedefimizdir. Bu konularda atacağımız karşılıklı adımlar, Türkiye-AB ilişkilerini ve katılım sürecimizi yeni ve dinamik bir düzleme taşıyacaktır.

Ülkemiz, güvenlik, enerji, iklim değişikliği, göç, ticaret sapması ve ekonomik güçlükler başta olmak üzere mevcut tüm sınamalar karşısında AB’yi küresel güç haline getirecek potansiyele sahiptir. Bu gerçeğin tespiti, bazı çevrelerin günlük çıkarlarına teslim olmayan vizyoner bir bakış açısıyla mümkündür.

2024 yılı AP seçimleri sonrasında oluşacak yeni Parlamentonun tarafsız, rasyonel ve yapıcı bakış açısıyla hareket edeceğini ümit ediyoruz."