İşkolik misiniz ?

İşkolik misiniz ?

Diğer güne kadar devam ediyormuş gibi görünen uzun mesailerden yoruldunuz mu?

Ya da herşeyinizi işinize verdiğinizi mi düşünüyorsunuz? Bana yardım edin ki size yardım edebileyim.

İşkolik misiniz?

İşkolik çalışmaya karşı zorunlu ve acımasız bir ihtiyaç hisseden kişidir. Asıl soru şu olmalı: İşinizi nasıl görüyorsunuz? İşinizin amacı nedir?

Bazı okuyucular işlerini basit bir şekilde para kazanmak ve faturaları ödemek olarak görebilir. Böyle görenlerin büyük çoğunluğu genel pozisyonlarda, kötü bir ortamda, aynı rutin işleri tekrar ederek çok çalışıyor ve hafta sonunu iple çekiyorlardır. Bazıları daha şanslı çünkü daha fazla kazanıyorlar ve daha büyük ofisleri var çünkü işi bir maaştan çok daha fazlası olarak görüyorlar. İdealist gelebilir ama bir iş bir insan için hayat amacı oluşturabilir ve aile aşk ve kariyerde aradığı her şeyi ona verebilir. Anlayabileceğiniz gibi iş bu iki farklı insan için çok ayrı anlamlar taşımaktadır. Yaşamak için çalışanlara söyleyeceğim sağlıklarını aile ve arkadaşlarını işe ile alakalı herşeyin üstünde tutmaları.

İşverenlerine sadık kalmalılar ancak aynı zamanda zalimce gelse de şirket için önemli olmadıklarını, çok fazla şah ve vezirin olduğu bir satranç oyunundaki piyon gibi olduklarını anlamalılar. Bu yüzden oyunda fazla ağırlıkları yok.

Nereye uyum sağlıyorsunuz?

Diğer grup için tamamen farklı bir tavsiyem var. İlk ve en önemlisi işinizden zevk almalı işinizi yaparken eğlenmelisiniz. Üniversitede yürüttüğünüz anket çalışması yapıyor da olsanız, iş dünyasında saygı gören bir pozisyonda da olsanız işinizden zevk almalısınız.

Hayatta 'eğlenceyi' öne çıkarmak çok önemlidir. Ne ile ilgili olursa olsun, aile ilişkileri, arkadaşlıklar ya da birinin kariyeri. Bunun söyledikten sonra bir insan kendisine acı veren ve sıkan bir işi bırakmalı. Ama açıkçası herkes bu lükse sahip değil.

Evet bankacılık ve hukuk güzel alanlar ama herkese uygun değil. Herkesin bir iş aşkı vardır ve o çağırdığında sonuna kadar çabalamalıyız. Benim arkadaşlarım bana çok çalıştıklarımı söylüyorlar. Onlara çalışırken iş olarak tanımlanamayacak kadar çok eğlendiğimi söylüyorum. Bazen güzel bir yaz gününde dışarda olmayı istesem de ofiste olmama değiyor, hafta sonu bile olsa. Evet doğru duydunuz.

Bir önceki işimde beni Cumartesi 8 veya 9 da işe çağırdıklarını hatırlıyorum. Hala Cuma gecesinin etkilerini hissetmemin yanı sıra Cumartesi sabahı kimsenin o kadar erken kalktığını düşünmüyorum. Ne olursa olsun, size ihtiyaçları olduğunu anladığınızdan sonraki şokun ardından herşeyi değerlendiriyorsunuz.

Hangi değerlendirmede bu olay artı olarak yer alabilir? Cumartesi günü bankacılar bir toplantı yapılıyor olabilir ve sizin de orada olmanız istenmiş olabilir. Bunu bir kompliman olarak görebilir misiniz?

Haftasonları rahatlayıp dinlenmek içindir ama iş hiçbir zaman durmaz. Zirveye ulaşmak istiyorsanız size bir tavsiyem var- ara verin. İhtiyacınız olursa bir tane daha verin, ama unutmayın uyuklayan kaybeder.

İnsanlar genelde takdir edilmek ister. Peki edilmezseniz ne olmuş? Sinirlenip tavır mı alacaksınız? Tabii ki hayır. Anlamanız gereken komutan olduğunuzda askerlerinizi takdir etmek size düşer, takdir edin ki siz için zevkle çalışmaya devam etsinler.

Eski patronlarım iyi insanlardı ve bunun farkındalardı. Önemli olan, benim Cumartesi sabah toplantılarına katılabilecek kadar deli olduğumu bilirlerdi.

Devam etme zamanı

Eski alışkanlıklar zor kaybedilir. Buradaki yeni işimde sürekli kendimi işi nasıl geliştiririm diye düşünürken buluyorum. Bu iyi birşey olsa da itiraf etmeliyim ki son 6 ayda ipleri biraz elimden kaçırdım. Gerçek şu ki her zamankinden çok eğleniyorum ve başka bir pozisyonun bana bu imkanları sunabileceğini sanmıyorum.
En kararlı ve hırslı kişiler size işlerini karakterlerinin devamı olarak gördüklerini söyleyebilirler. Ailelerine daha çok zaman ayırıp biraz rahat olmaları gereken zaman gelecek ama birçok iş adamı etkinin, mesai saatinden çok daha önemli olduğunu bilir. Denge ne kadar önemli ise anın kıymetini bilmek de o kadar önemlidir.

İşkolik olmak enerjinizi dışarı vurabilecek hiçbir aktiviteniz yoksa tehlikelidir. Ama eğer yaratıcı olup, öğrenip, paylaşıp etkili olduğunuz bir işiniz varsa elinize geçen bu fırsat için mutlu olmalısınız. Her zaman uykunuzu bir sonraki gün alabilirsiniz.

Askmen