Erol Mütercimler özür diledi

Erol Mütercimler özür diledi
Güncelleme:

Yazar Erol Mütercimler, imam hatiplerle ilgili söylediği sözlere açıklık getirdi. Mütercimler, ''Kalbi kırılan herkesten özür diliyorum'' dedi.

Haliç Üniversitesi Öğretim Üyesi ve yazar Erol Mütercimler, Haber Global'de katıldığı bir programın canlı yayınında imam hatip mezunlarına ilişkin "Buradan mezun olanlar karşımıza sahtekar, ahlaksız, cinsi sapık olarak çıkıyor" ifadelerini kullandı.

Halk TV'de Gürkan Hacır'ın sunduğu Şimdik Zaman Siyaset programına konuk olan Mütercimler kullandığı ifadenin bağlamından koparıldığını belirterek, "O yayınlanmış bölümü dinleyip, kalbi kırılan, üzülen bütün imam hatip lisesi mezunları ve öğrencisi olan herkesten çok özür diliyorum" dedi.

Mütercimler'in  Halk TV canlı yayınında imam hatiplerle ilgili kullandığı ifadeye açıklık getirdiği konuşması şöyle:

"Program tarikat ve cemaatlerle ilgiliydi. Tarikatların tarihiyle ilgiliydi. Süreç içinde bunların nasıl bozulmaya başladığını anlattım. Bu konular konuşulurken bir yerde şöyle bir yargı dile getirildi haklı olarak. Toplumda yanlış algılar oluşuyor ve toptancı suçlamalara gidiliyor. Ve bunun daha işleri çözülemez hale geldiği konuşuldu, haklı olarak. 

Tüm bunlar konuşulurken Müfit Yüksel bir yerinde dedi ki neden bunlar oluyor. Dini hassasiyeti olan insanlar kentlerden varoşlara çekiliyor dedi. Dolayısıyla tarikatlar niçin merdiven altı görüntüye girdi dedi ve şöyle dedi; misyoner okullarını saydı, bu toplum misyoner okullarının mezunlarına itibar gösterirken imam hatiplere değer vermiyor dedi.

3 saat boyunca tam da toplumdaki algılar konuşulduğu için ben de 3 saattir izleyici izliyor sandım. Ben de dedim ki "Toplumda imam hatipler için böyle haberler geldiğinde insanlar imam hatip okullarıyla özdeşleştiriyor" dedim, kastım buydu. Misyoner okullarının çocukları da bizim imam hatiplerin çocukları da bizim dedim. Hakaret olsaydı, Müfit Bey buna karşılık verirdi. İlahiyatçı profesör itiraz ederdi. Ne müfit yüksel kimse itiraz etmedi. Zaten herkes anladı ki, 3 saatlik konuşma bunun zeminiydi. Dert yandığımız buydu.

Soru: Ne kastettiğini değil bugün, nasıl algılandığı önemli maalesef. Bugün için ne diyorsunuz bu algıya?

Ben 43 yıllık öğretmeni. öğretmen eğitim kurumlarına mezunlarına hakaret etmez aklının ucundan bile geçirmez. Benim ifade ettiğim benim düşüncelerim değil, toplumdaki algı. Hatta Abdurrahman Dilipak gibi Müfit Yüksel gibi isimlere görev düşüyor bu algının kırılması için dedim.

Benim hakaret etmek gibi bir kastım yok. Daha önce imam hatip okullarını korudum. Korunması gerekir. Çok eksiği var. Evet eleştiriyorum eksiklerini. Cumhuriyetin bu projesine nasıl karşı çıkarım. Türkiye Cumhur reisi imam hatipli, niye itibar etmemeyim. Birine hakaret etsem jestime mimiklerime bakın öyle hakaret mi olur. 

Benim hatam şurada oldu; o cümleyi kurmadan önce uzun uzun o konuşmaların olmadığını farz edip tekrar uzun uzun anlattıktan sonra o cümleyi kurmalıyım. Köpürtmek hakları mı evet hakları. Çünkü tek o cümleyi alırsan bana hakaret ediliyor sonucu çıkar.

O konuşmanın cımbızlanmış kısmı dinlendikten sonra benim ilahiyatçı profesörler aradı. Yayınlanmış bölümü dinleyip kalbi kırılan üzdüğüm tüm imam hatip lisesi mezunları ve şu andaki öğrencilerden çok özür diliyorum. Özür dilerim ve özür dilemek öğretmene yakışır."