İşte Şüphe'ye dair <font color=red>ipuçları</font>

Kanal D 4,5 yıl süren "Yaprak Dökümü"nün yerine çarşamba akşamları yine ses getirecek bir diziyi seyirciyle buluşturacak. İlk bölümü Çarşamba günü ekrana gelecek "Şüphe" dizisi oyuncu kadrosu ve sürükleyici hikâyesiyle dikkat çekiyor. Dizide Selin Demiratar, İsmail Hacıoğlu, Serkan Altunorak, Uğur Karabulut, Güngör Bayrak, Burcu Kutluk, Müge Boz ve Burhan Öçal başlıca rolleri paylaşıyor. Abdullah Oğuz'un yönetmen koltuğunda oturduğu dizinin senaryosuna Zülküf Yücel imza atıyor. D Productions'un imza attığı “Şüphe” pırıltılı dünyaların ardındaki karanlığı ve herkesin içinde olduğu gizli hesaplaşmaları konu alıyor. İsmail Hacıoğlu: Ana karakterin kadın olması beni etkiledi * Sizi "Şüphe"ye çeken ne oldu? Evvela hikâyenin bir kadın hikâyesi, ana karakterin bir kadın olması beni etkiledi. Çoğu erkek egemen dizilerin arasında bunun ayrı bir iş olduğunu düşündüm. Ondan sonra Abdullah Oğuz ve Kanal D İç Yapımlar'ın dizisi olması da tabii teklifi kabul etmemde etkili olan şeylerdi. * Oyuncu kadrosu güçlü bir dizi, aralarında daha önce çalıştığınız isimler var mı? Sadece Selin'le çalışmıştık. Buna rağmen güzel bir uyum yakaladık. Çok iyi bir ekibimiz var. Hocamız da iyi. O yüzden hiçbir sorun yaşamıyoruz. * Diziye dahil olma sürecinde neler yaşadınız? Senaryoyu okudum ve zaten ilk 13 bölüm hazırdı. Bu beni çok etkiledi. Bunun çok güzel bir şans olduğunu düşündüm. Bölümleri okudum ve bu işin içinde olmak istedim. Sonra da başladık. İSMANİL HACIOĞLU FANI OLUN! * Dizide seyirci karşısına nasıl bir rolle çıkacaksınız? Aziz Kutlu karakterini canlandırıyorum. Kutlu ailesinin elemanlarından biri. Yeni mezun olmuş genç bir psikiyatr. Psikoloji konusunda da iki kitabı yayınlanmış, diğer karakterlere göre daha ağır başlı, daha emniyetli ve biraz daha heyecansız biri. Tabii aynı zamanda da heyecanını kendi içinde yaşayan bir karakter. Zengin bir ailenin çocuğu olmanın avantajlarını da ömrü boyunca görmüş biri. Bana benzeyen bir yönü yok, kendimi bu role senaryoyu okuyup yönetmenimle konuşarak hazırlıyorum. Bunun için de rol model aldığım kimse olmadı. * Rol için nasıl değişiklikler yaptınız? Ufak tefek aksesuvarlarımız oldu. Bıyık zaten vardı, bir de gözlük taktım. Bunun dışında bir değişiklik yapmadım. * Sette zamanınız nasıl geçiyor? Henüz eğlenmeye vakit bulamadık. Sonuçta bu yeni başlayan bir iş. Evvela bir işi yapıp onu seyirciye sunmak ve nabzını ölçmek gerekir. Eğer güzel bir iş yaptıysak, başarılı olduysak işte o zaman eğlenmeye başlarız. Şimdi ilk çekimler olduğu için set biraz yoğun geçiyor. Bu yüzden de sette çalışmak dışında pek bir şey yapmaya vakit kalmıyor. Buna rağmen çok keyifli bir ortamımız var. Sonuçta bu Abdullah Oğuz'un dizisi. * Abdullah Oğuz'la çalışmak nasıl bir duygu? Keşke daha önce karşılaşsaymışız. Kendisinden çok şey öğreniyorum. * "Şüphe" için neler söylemek istersiniz? Şu anda içinde bulunduğum bir dizi. Çok abartmıyorum bu durumu. * Sizce seyirci "Şüphe"yi neden izlemeli? Bu zor bir soru. Bunun cevabını vermek de zor. Şu anda dışarıdan bir gözle baktığımda da bir fikrim yok. Çünkü ben çok dizi izleyen biri değilim. Sadece TRT 1'de Hasan Kaçan'ın bir dizisi var ona ve "Türk Malı"na bakıyorum sadece. 'Aslanlar gibi +18'imizi aldık' * Oyunculukta kimleri örnek alırsınız? İdolüm yok ama kendisinden bir şeyler öğrenmek istediğim çok usta var. Mesela Haluk Bilginer, Erkan Can, Metin Akpınar, Uğur Polat, Şener Şen ve sayamadığım birçok usta var. * Dizi dışında neler yapıyorsunuz? Evimdeyim. Genellikle kitap okuyorum. * "Çakal" filminizle ilgili nasıl tepkiler aldınız? Çakal'ın gişe savaşı hâlâ devam ediyor. Onun heyecanı var. Çakal sert ve güzel bir iş oldu. Tartışılan sevişme sahneleri için de aslanlar gibi +18'imizi aldık. Bununla ilgili kötü bir eleştiri almadım. Çok temiz bir iş oldu. İzleyenlerin kafasında bir sürü soru işareti oluşturdu. Burcu Kutluk: Takılarımız gerçek olduğu için korumalarla getiriliyor * "Şüphe" kaçıncı diziniz? Daha önce "Asmalı Konak" ve "Aşk - ı Memnu"da rol almıştım ama "Şüphe" ciddi anlamda ilk dizi projem. * Dizinin kadrosuna nasıl dahil oldunuz? Önce senaryoyu okudum, prodüksiyon şirketi D Yapım, yönetmenin de Abdullah Oğuz olmasını göz önünde bulundurdum. Bana teklif edilen rol de bana çok uyuyordu. Kabul ettim. Senaryoda ve karakterlerde tutarlılık var. Bunun gerçek hayatta da olabileceğini hissedeceğiniz tarzda bir iç yapısı var. Çok güvenilir bir ekip var. Ekipteki herkesin yaptığı işleri en iyi şekilde yaptıklarını bildiğim için de kabul ettim. İşini ciddiye alan insanlarla çalışmaktan daha önemli bir şey olamaz. * Nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz? Serap Kutlu, ailenin problemli gelini. Çok dişli ve hırslı bir karakter. Lükse düşkün ve güzelliğini ön plana çıkarmak isteyen bir kadın. Bu aynı zamanda beni çok zorlayacak bir karakter olduğu için de ilgimi çekti. Yaşam şekli, değerleri, hırsları beni zorlayacaktı. Bunu yapmak istedim. Çünkü bu benim için çok ciddi bir hedef. Serap, benden çok farklı ve aykırı bir karakter. O yüzden de bu çok ayrı bir süreç ve sınav. * Bunun için özel neler yapıyorsunuz? Çok çalışıyorum. Bu rolü en iyi şekilde çıkarabilmek ve Serap'ın dünyasını anlayabilmek için çalışıyorum. Onun iç dünyasında kopan fırtınaları anlayıp empati kurmaya çalışıyorum. Bu da benim için 24 saatlik bir çalışma. Serap'la yatıp Serap'la kalkıyorum diyebilirim. Sürekli gözlem yapıyorum. Metnin içindeki alt metinleri çıkarmak ve diğer karakterle olan ilişkisini gözlemeye çalışıyorum. * Set ortamınız nasıl? Son derece güzel bir ortamda çalışıyoruz. Ekip çok uyumlu ve herkes çok profesyonel. Bunu çaycımızdan tutun yönetmenimize kadar herkes aynı şekilde yapıyor. Hiç kimse bunu sıradan bir iş olarak görmüyor, bu sette bunu hissediyorsunuz. Benim için de bu ilk uzun soluklu olacağını umduğumuz projem. Hepimiz işin heyecanı içindeyiz. * Yönetmenin Abdullah Oğuz'un olması size ne düşündürdü? Bu arkasında durabileceğiniz bir proje. Dolayısıyla da huzur veriyor. İyi bir okulda olduğumu hissediyorum. Abdullah Oğuz, gerçekten çok sabırlı, titiz ve çok şey öğrenebileceğim bir yönetmen. Bu benim için çok önemli. Çok deneyimli oyuncularla çalışıyoruz. Hepsinden bir şeyler öğreniyorum. Zamanla kendimi daha da geliştireceğime inanıyorum. Bu hem keyifli hem de öğretici bir süreç. * "Şüphe" neden izlenmeli? Bir kaç sebebi var ama benim ilk aklıma gelen, işin içinde ciddi bir hikâye olması. Şüphe duyulacak bir çok olaylar var. Ve olaylar bir cinayetle başlıyor. Konusu çok enteresan. Daha önce de çok zengin dizileri yapıldı ama bu çoğumuzun yaşamadığı ve eskiden beri gelen bir zenginlik. Köklü bir ailenin serveti söz konusu. Onun için de giydiğimiz kıyafetlerden, taktığımız takılara kadar hepsi gerçek. Takılarımız korumalarla gelip gidiyor. Bunlar benim gerçek hayatta şahit olduğum şeyler değil. Tabii bir de takıların gerçek olması da ayrı bir sorumluluk yüklüyor. Dizide görkem var. Hiç bir şey olmasa ben bunun için izlerdim. Bunun yanında çok ironik durumlar da var. 'Harun'la tutku dolu bir aşk yaşıyorum' * Dizi dışında neler yapıyorsunuz? Şuan da hayatımın merkezinde sadece bu iş var. Bunun dışında yoga yapıyorum. Aynı zamanda yoga hocasıyım. Fırsat buldukça okumak istediğim kitapları okuyorum. Kişisel bakımıma ve arkadaşlarımı görmeye vakit ayırıyorum. Kumaşlarla çok ilgiliyim. Ufak bir markam var, onunla ilgileniyorum. Onun için de sürekli yurtdışından kumaşlar getiriyorum ama o zaten yazdan yaza üzerinde çalıştığım bir şey. Oyuncu koçumla çalışıyorum. Dediğim gibi şu an diziye odaklanmış durumdayım. BURCU KUTLUK FANI OLUN! * Mor ve Ötesi grubunun solisti Harun Tekin'le olan aşk hayatınızı bu yoğunluk etkiliyor mu? Harun'la her şey yolunda gidiyor. O da beni bu projede çok destekledi. Aşk bence kişiye indirgenmemeli. Şu an hayatın tamamını aşk olarak algılayabildiğim bir zamandayım. Genel olarak yapmak istediğim her şeyi tutkuyla yaparım. Ben çok büyük heyecan ve tutku uyandıran şeyi bulduğum zaman 'İşte aşk bu' diyorum. Şuan beraber olduğum kişiyle de bunu hissedebiliyorum. Ve tutku dolu şeyler yaşamak istiyorum.