Erdoğan'ı ''devlet'' mi öldürmek istedi ?

Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone OlErdoğan'a suikast planı içinde "devletin minibüsünün" ne işi var.. Bu kez iddialar çok ciddi !
Erdoğan’a suikast yapılacağı iddiasıyla Ankara’da bulunan bomba yüklü minibüsle ilgili dosya eski istihbarat Müdürü Uzun’un kitabındaki farklı bilgiler üzerine yeniden açılıyor. Minibüsün devlete ait olduğu iddiası da gündemde..
Milliyet'ten Kemal Göktaş'ın haberine göre Ankara’da 2007 yılında bulunan bomba yüklü minibüsle ilgili eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanı Sabri Uzun’un kitabında gündeme getirdiği iddiaların ardından dosyanın yeniden açılması gündeme geldi. Uzun’un 550 kg TNT’nin bulunduğu minibüsün polis haberelemanı tarafından bulunduğu Kurtuluş Çok Katlı Otoparkı’na getirildiğini iddia etmesinin ardından minibüsteki bombayla ilgili 20 yıl hüküm giyen İdris Nakcı’nın avukatları yeniden yargılama talebinde bulunmaya hazırlanıyor. Nakcı’nın avukatlığını yaparken tartışmalı ifadelerle 8 ay tutuklu kalan ve 7.5 yıl hapse mahkum olan avukat Filiz Kalaycı ise çarpıcı iddialarda bulundu. Kalaycı, tahliye olduktan sonra kendisini arayan bir kişinin minibüsün “devlete ait olduğunu” söylediğini, ancak yeni komplolardan çekindiği için bu kişiyle görüşmediğini söyledi.
20 yıl ceza verildi
Ankara’da 11 Eylül 2007’de Kurtuluş’taki otoparkta bomba yüklü bir minibüs bulundu. Minibüsün PKK’ya ait olduğu ve dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a suikast planlandığı iddia edildi. Yapılan soruşturmadan sonra üniversite öğrencisi Nakcı, bomba yüklü minibüsü otoparka getirdiği iddiasıyla 20 yıl hapse mahkûm oldu ve cezası Yargıtay’ca da onandı. Bu dava sürerken Nakcı’nın avukatı Filiz Kalaycı avukat arkadaşlarıyla birlikte gözaltına alındı. Diğer avukatlar tutuksuz yargılanırken Kalaycı, 8 ay hapis yattı. Kalaycı mahkemenin 7.5 yıl hapis cezası vermesinin ardından mahkemenin yurt dışına çıkış yasağını kaldırması üzerine yurt dışına çıktı.
‘Polis zorladı’ iddiası
Avukat Kalaycı, Milliyet’e yaptığı açıklamada otopark görevlisinin duruşmadan önce Nakcı’nın ailesine “Polis beni zorladı bu kişiyi teşhis etmem için. Ben dindar biriyim, o günden bugüne vicdan azabı çekiyorum” dediğini ileri sürdü.
Kalaycı, tahliye edildikten birkaç gün sonra, 2010 yılı Subat ayında büroya gelen bir telefonda adının Cengiz oldugunu söyleyen bir kişinin “Tahliye olmama çok sevindiğini” söyledikten sonra “Sizin baktğınız bir dosya ile ilgiliyim, çok katlı otopark dosyası. Ben dört gözle sizin tahliyenizi bekliyordum. Bu dosyadaki araç devlete aitti, getiren kişi de devletin adamıydı. Eğer benimle yüz yüze görüşürseniz size anlatacaklarım var” dediğini anlattı. Kalaycı, o süreçte kendisini telefonla arayan kişinin de bir komplo peşinde olduğunu düşündüğü için görüşmediğini, konuşmaya bürodaki bir arkadaşı ve Av. Murat Vargün’ün şahit olduğunu söyledi.
Kalaycı şöyle devam etti:
“Ben ve 3 avukat arkadaşımın büroları 12 Mayıs 2009’da basıldı. Bütün dosyalarımız didik didik arandı, yasadışı ya da örgütle ilişkili hiç bir şey bulunmadı. 8 ay cezaevinde kaldım, 7.5 yıl ceza aldım. Mahkeme yurtdışı çıkış yasağına yaptığımız itirazlardan sadece benimkini kabul etti. Avusturya’daki anne ve babamın sağlık nedenleriyle Türkiye’ye gelemeyeceklerine dair rapor sunduğu gerekçesiyle Türkiye’de örneği olmayan bir biçimde yurtdışı yasağını ‘Sadece Avusturya’ya ve bir ay süreyle gidip dönmesi koşuluyla’ kaldırdı. Bunun anlamı ‘git ve geri dönme’ demektir. Gerçekler er ya da geç ortaya çıkar ve komplocular elbet bir gün halkın önünde hesap verir, bütün umudum bu.”
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone Ol