Ersan Şen ile Cem Küçük'ün canlı yayındaki ''tutuklama'' polemiği olay oldu

TGRT ekranlarında yayınlanan Taksim Meydanı adlı programda tansiyon yükseldi. İBB soruşturması üzerinden başlayan tartışma gazeteci Fatih Altaylı'nın tutuklanma sürecine kadar uzadı. 

Ceza hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen ile iktidara yakınlığıyla bilinen gazeteci Cem Küçük arasında "Tutuklama" polemiği yaşandı.

İşte o yaşanan diyalog:

Cem Küçük: Soytekin İmamoğlu'nun sıvacısı olarak geçen İmamoğlu İnşaat'ta yıllardır sıvacılık yapmış biri. İmamoğlu Beylikdüzü Belediye Başkanı olunca Soytekin bir şirket kuruyor. Bu şirketten dolayı içeri girenlerin hepsi itirafçı oldu. Alanla veren itirafı söylüyor. Soytekin de İmamoğlu'nun şirketlerine nasıl para aktardıklarını anlatıyor. Biz ifadelerin bir kısmını okuduk. Soytekin kimlerden para alındığını ve verildiğini söylüyor. Bunlar zaten MASAK raporlarında da var. Diyor ya hüküm vermeyin, vermiyorum da ben aylarca MASAK raporlarında anlattığım şeyi, bu işin faillerinden biri ben bunu yaptım diyor.

Ersan Şen: Ekrem İmamoğlu fiili olarak önden yüklemeyle suçlu ilan edilmiş gözüküyor. Ortada iddianame yok.

Cem Küçük: Bu kadar bilgi, belge...

Ersan Şen: Ekrem İmamoğlu'nu değersizleştirmeye çalışıyorlar bence AK Partililer bile bıktı bu yargısız infazdan.

Cem Küçük: Yok hiç bıkmadılar, hiç öyle değil.

Ersan Şen: İddianameyi görelim, öyle konuşalım.

ERSAN ŞEN'DEN "TUTUKLAMA" ÇIKIŞI

Cem Küçük: Lyon'daki belediye başkanı hakkında iddianame çıkmadı, hakkındaki iddialar gazetelerde yazıldı.

Ersan Şen: Tutuklama tedbiri yanlış uygulanıyor.

Cem Küçük: O başka bir şey.

Ersan Şen: Şu an ne konuşsak boş. Şu an meydan sizin.

Cem Küçük: ABD'de iki kişinin ifadesiyle çoktan karar verir hakim.

Ersan Şen: Öyle bir dünya yok.

Cem Küçük: Öyle bir dünya var.

Ersan Şen: İlgisiz örnekler verip ne diyordu geçen gün... Cinsel saldırı filan diyordu, Ekrem İmamoğlu cinsel saldırıda mı bulundu

Cem Küçük: İşine gelmediği için öyle söylüyorsun.

Ersan Şen: Yapmayın, insanları değersizleştirmeyin

Cem Küçük: Orada çok büyük rüşvet ve yolsuzluk iddiası var. İddialar çok net.

Ersan Şen: Adamı tutuklandı, içeride, eli kolu bağlı. İddianame çıksın konuşuruz

Cem Küçük: Çıkacak zaten, ona da kılıf bulursunuz.

Ersan Şen: Ben kılıf bulmam, sen önden yükleme işini iyi bilirsin. Onlarda sen mahirsindir.

Cem Küçük: Aslında orada yolsuzluk ve rüşveti sen benden daha iyi biliyorsun. Daha iyi anlarsın sen onu. Yılların avukatı bilmez mi, gördü mü anlar.

Ersan Şen: Sen yargısız infazcısın, Fatih Altaylı'ya da sen aynısını yaptın.

Cem Küçük: Cumhurbaşkanı'nı ölümle tehdit etti adam. Geçmişte Menderes benzetmeleri de yaptı. Cumhurbaşkanı'na padişah hatırlatması yapacaksın, yok öldürüldü diyeceksin lafı çevireceksin. Mahkemede o cesareti gösteremedi.

Ersan Şen: Sen tutuklamayı anlat bana ya...

Cem Küçük: Sen de şunu söyle benzetme yanlış de. Sen niye demiyorsun yanlış diye. Erdoğan nefreti gözünüzü kör etmiş. Fatih Altaylı'ya nereden geldin sen ya.

Ersan Şen: Tutuklanmasını konuşuyorum ya...

Cem Küçük: Onu hakime söyle bana niye söylüyorsun. Ben mi tutuklattım adamı, Cumhurbaşkanı'nın danışmanına söyle, Erdoğan'a söyle, Erdoğan'a ödünüz kopuyor, ağzınızı açamıyorsunuz. Korkuyorsunuz, Erdoğan'ı ölümle tehdit eden adamı eleştiremiyorsunuz.

"SENİN BİR GÜCÜN MÜ VAR..."

Ersan Şen: Sen işine geldiğinde böyle konuşuyorsun, işine gelince böyle konuşuyorsun. Ne yapacaksın herkesi içeri mi atacaksın.

Cem Küçük: Ne yapabilirsiniz ya, bir gücünüz mü var?

Ersan Şen: Senin bir gücün var insanları içeri mi attırıyorsun?

Cem Küçük: Ben mi tutukladım, hakim tutukladı, ona söyle.