HKP, Hamza Yerlikaya'nın peşini bırakmıyor

HKP, Hamza Yerlikaya'nın peşini bırakmıyor
Güncelleme:

Halkın Kurtuluş Partisi avukatları; eski milli güreşçi, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, Bakan Yardımcısı Hamza Yerlikaya'nın Vakıfbank yönetim kuruluna atanmasının ardından, Türkiye Güreş Federasyonu Başkanlığı’na bir dilekçe verdi.

Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) avukatları; eski milli güreşçi, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, Bakan Yardımcısı Hamza Yerlikaya'nın Vakıfbank yönetim kuruluna atanmasının ardından, Türkiye Güreş Federasyonu Başkanlığı’na bir dilekçe verdi. HKP avukatları, “Başkanlığının geri alınması, Başkanlık sıfatıyla yapmış olduğu işlemlerin, atmış olduğu imzaların iptali, hükümsüz kılınması, aldığı ve almakta olduğu maaşların, yararlandığı sosyal olanakların bedellerinin iadesi gerekir" dedi.

HKP avukatları, 2 Temmuz’da Vakıfbank Yönetim Kurulu üyeliğine atanan Hamza Yerlikaya hakkında sahte lise, ön lisans, lisans ve yüksek lisans diplomaları ile Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, Bakan Yardımcısı, 23. Dönem Milletvekili gibi konumlara gelerek kamu zararına sebep olması nedeniyle suç duyurusunda bulunmuştu.

HKP avukatları YSK ve TBMM’ye sahte diploma sunduğu gerekçesiyle Milletvekilliği’nin düşürülmesi için, diplomalarının iptali için üniversitelere ve bankacılık kanuna aykırı hareket ettiği için de Vakıfbank’tan görevden alınması başvurusunda bulunmuştu. HKP Genel Merkezi tarafından yapılan açıklamada başvurulara henüz resmi bir cevap verilmediği aktarıldı.

HKP avukatları Türkiye Güreş Federasyonunun 2012-2015 yılları arasında başkanlığını yapan Hamza Yerlikaya’nın Türkiye Güreş Federasyonunun kendi sitesinde Ana Statüsü’nde yer alan bilgilere göre başkanlık yapamayacağını ifade etti.

“SAHTECİLİKTEN HÜKÜM GİYMESİ, BAŞKAN OLABİLMESİNE ENGELDİR”

HKP avukatları bu kez de, Türkiye Güreş Federasyonu Başkanlığı’na bir dilekçe ile başvuru yaparak, “Hamza Yerlikaya’nın Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinde, ortaokul mezunu olduğunu, lise diplomasının sahte olduğunu kendi diliyle ikrar etmesi ve bu nedenle sahtecilikten hüküm giymesinden dolayı Türkiye Güreş Federasyonu’na Başkan olabilmesine engeldir” ifadelerine yer verdi.

“BAŞKANLIĞI GERİ ALINMALI, ATMIŞ OLDUĞU İMZALAR HÜKÜMSÜZ KILINMALI”

Hamza Yerlikaya’nın sahtecilik suçundan hükme bağlanmış mahkeme kararının olduğunu belirten HKP avukatları, “Öncelikle Güreş Federasyonu Başkanlığına yanıltıcı bilgi vermek nedeniyle Başkanlığının geri alınması, Başkanlık sıfatıyla yapmış olduğu işlemlerin, atmış olduğu imzaların iptali, hükümsüz kılınması, aldığı ve almakta olduğu maaşların, yararlandığı sosyal olanakların bedellerinin iadesi” için Türkiye Güreş Federasyonu Başkanlığına dilekçe ile başvurdu.

Türkiye Güreş Federasyonu’nun 1923 yılında resmi olarak kurularak bir ata sporu yapıldığını ifade edilen HKP açıklamasında, Mustafa Kemal Atatürk ile Milli Güreşçi Kurtdereli Mehmet Pehlivan arasında yaşanan o diyalogu hatırlattı.

"1931’de Ankara’da, Mustafa Kemal Atatürk, yurt dışında Türkiye’yi iyi temsil ettiğini duyduğu Kurtdereli’yle tanışıyor ve o günün gece yarısı kendisine bir mektup yazıyor.

Mektubunda da: 

'Çoluk çocuğun için sana ufak bir armağan gönderiyorum. O, bu mektubumla beraberdir. Pehlivan ömrünün tam sağlıkla uzun sürmesini dilerim' diyor.

Gece yarısı bu mektubu, Salih Bozok’u görevlendirerek Zafer Oteli’nde kalmakta olan Kurtdereli’ye yolluyor. 

Mektubun içinde de 1000 Lira’lık bir İş Bankası çek’i koyuyor; çekin üzerini de imzalayarak ve 'Kurtdereli Mehmet Pehlivan’a 1000 T. Lira veriniz. Bu para, Aralık ay’ı aylığımdan faiziyle kesilecektir.' diye yazarak.

Kurtdereli, kısa bir süre sonra, bankaya gidip çek’i veriyor,

1000 Lira’lık ödül kendisine ödeniyor. 

Ama Kurtdereli bankadan gitmiyor. 

Niçin beklediğini soruyorlar; 

'Çeki vermenizi bekliyorum' diyor.

'Parayı aldın, çek bizde kalacak. Bu işlerin usulü böyledir.' diyor banka müdürü.

Kurtdereli de 'O halde alın bu 1000 lira’yı, benim çekimi geri verin' diyor; 

Şaşıran banka müdürü: 'Neden?' diye sorunca 

Kurtdereli: 'Orada Mustafa Kemal’in resmi ve altında da imzası var.' diyor.

Atatürk’ün kendi maaşından keserek uygun gördüğü ödülü, Atatürk’ün el yazısı ve imzası bulunan o çeki ömür boyu saklayabilmek için reddediyor yani. 

Kurtdereli, bir demecinde bu olayı şöyle yorumluyor: 

'Sultan II. Abdülhamit’in saltanat döneminde Avrupa’ya gitmek için vapura bindiğim zaman, saray’dan bir mabeyinci gelip dedi ki: 

“Zat-i Şahane’nin selamları var, Avrupa’da güreşirken benim taç ve tahtımın şerefini koruyarak güreş yapsın, buyurdular.”

Ben de kendisine dedim ki: 

Zat-ı Şahane’nin taç ve tahtının olduğu kadar, benim sırtımın da şerefi vardır!” 

Mabeyinci bir şey demeden gitti.

Kendisine söylediğimi aynen padişaha söylemiş olacak ki, Avrupa’dan dönen pehlivanlara hediyeler ihsan verilmek âdet olduğu halde, dönüşümde bana hiçbir şey verilmedi, fakat şu feleğin işine akıl sır erer mi? 

Bana dünyanın en büyük adamı, işte ömrümün son mükâfatını verdi."

“SARAYA VE ZALİME BOYUN EĞMİŞ”

HKP Genel Merkezi’nden yapılan açıklamada, “İşte namusu, şerefi, doğruluğu, dürüstlüğü, paraya tamah etmemeyi düstur edinen bir gerçek sporcu, ne kadar gururlansak az. Diğer tarafta çok büyük başarılar kazanmış, halkın moral değerlerini yükseltmiş ama paraya tamah etmiş, saraya ve zalime boyun eğmiş, dünya malı için onuru, doğruluğu, dürüstlüğü bir kenara bırakmış, Kurtdere’li Pehlivan’ın imzasını görmekle onurlandığı Mustafa Kemal’e hakaret edenler kulvarına girmiş bir sporcu Hamza Yerlikaya. Ne kadar üzülsek az” ifadelerine yer verildi.

“HAMZA YERLİKAYA AHLAKLI BİR SPORCU OLARAK KALSAYDI BAŞIMIZIN TACIYDI”

HKP açıklamasında Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim” sözlerini hatırlatarak, “İşte Hamza Yerlikaya, gerçek bir sporcu, ahlaklı bir sporcu olarak kalsaydı başımızın tacıydı. Ancak kandırıldı ve haram lokmalara göz dikince bizim ata sporumuzun adına leke sürülmüş oldu. Onu da buradan bu vesileyle uyaralım: Sen gerçek ve ahlaklı sporcu olarak kalmalıydın, hak etmediğin yerlere tevessül etmemeliydin. Gönlümüzdeki yerini korumak istiyorsan, Kurtdereli gibi gerçek pehlivanlara layık olmak istiyorsan gerçekleri kamuoyu önünde paylaş, görevlerinden istifa et ve kamu zararını gider” ifadelerine yer verildi.