Katar kararını verdi: ''Türkiye'de yatırımlarımız devam edecek''

Katar’ın Türkiye’ye yönelik ilgisi son dönemde muhalefet tarafından eleştiri konusu yapılırken, en dikkat çekenlerse Katar ortaklığındaki BMC firmasının Sakarya’daki tank-palet fabrikasının işletme hakkını devralması ve Borsa İstanbul’un yüzde 10 hissesinin Katar’ın varlık fonuna satılması oldu. Katarlı zenginlerin yapılması planlanan Kanal İstanbul projesinin güzergahında farklı yatırımlarının olduğu da öne sürülüyor.

Hürriyet’ten Deniz Gürel’e konuşan Al Şafi, bu yatırımların devam edeceğini şu sözlerle dile getirdi: “Gayrimenkul, inşaat, turizm, tekstil, gıda, tarım, hayvancılık, sanayi, sağlık sektörü vs. sektörlerde yatırım yapmak ya da kapsamını genişletmek istediğimiz birçok gelecek vaat eden sektör var.”

Neden Türkiye?

Katarlı diplomat, ülkesinin neden özellikle Türkiye’ye yatırım yapmayı tercih ettiğini şöyle anlattı: “Bunun ana nedeni, bizi Türkiye ile bağlayan derin, çok boyutlu, stratejik, tarihi, kardeşlik ilişkisinin yanı sıra Türkiye’nin yatırım için verimli bir zemin, gelecek vaat eden fırsatlarla dolu, yatırımcıları cezbeden tüm bileşenlere sahip ve Katar devleti için halihazırda ve gelecekteki bir ortak olmasıdır. Türkiye’deki yatırımlarımızı farklı kılan, sadece kâr-zarar kavramına değil, iki taraf arasındaki yakın ve kardeş ilişkisine dayanmasıdır.”

Al Şafi, Katar Yatırım Otoritesi’nin dünya çapındaki yatırımlarının 400 milyar dolardan fazla olduğuna da dikkat çekti.

‘Fiyat daha iyi değil mi?’

Muhalefetin de sıkça dile getirdiği, Katar yatırımlarında detayların kamuoyuyla paylaşmamasına yönelik eleştirileri yanıtlayan Al Şafi, bu bilgilerin yetkili makamlardan talep edilmesi gerektiğini ifade etti.

Katar’ın Borsa İstanbul’un yüzde 10’unu 200 milyon dolarla satın aldığını belirten büyükelçi, “Avrupa Bankası aynı hisseyi 125 milyon dolara satın almıştı. Bu Türkiye’nin çıkarına değil mi, Katar’ın aldığı fiyat daha iyi değil mi” dedi.

Büyükelçi şöyle konuştu: “Eğer bazılarının bu yatırımların şeffaflığı ile ilgili soruları varsa, bu konuyu yetkili makamlarla görüşerek sorgulamaları, soru ve endişelerini izah etmeli ve gelişigüzel suçlamalar yerine cevap almaları gerekir. Katar devleti, Türkiye’nin iç politikasına dahil edilmemeli ve bazıları tarafından alet edilmemelidir. Bu durum gözlere kül serpmekten başka bir şeye benzemez ve hiçbir tarafa hizmet etmez.”

Yayın hakları

Süper Lig’in yayın haklarıyla ilgili son dönemde ortaya çıkan anlaşmazlıklara da değinen Al Şafi, şöyle konuştu: “Geçen sezon ve bu sezon da salgından dolayı olağandışı bir sezon. Futbol Ligi Mart-Haziran 2020 arasında ertelendi ve geçen sezon zamanında bitmedi. Ayrıca, şimdiki sezon da tespit edilen zamanda başlamadı. Buna rağmen, Digitürk önceki sezonun tamamını herhangi bir indirim yapmadan ödedi. Ancak Federasyon, Digitürk’ten bu sezon 20-21 için (peşin) ödeme yapmasını istiyor. 2019-2020 sezonunun henüz bitmediği halde bu sezon için Digitürk nasıl ödeme yapabilir? Bu nedenle Digitürk, Federasyon’dan ödemeleri yeniden planlamasını istedi.

Her iki taraf da uzlaşmaya dayalı bir çözüm bulmak için birlikte çalışıyorlar. Bu sorun yakında çözülecek ve ortak bir formül üzerinde anlaşarak kalan ödemeler gerçekleşecektir.”

Hürriyet