Teğmenlerin ihracına tepki için TSK'dan ayrıldı

Tuzla Piyade Okulu’nda 10 Kasım 2023’te Atatürk’ü anma töreninde yakasını Atatürk fotoğrafı takmayan bir teğmene tepki gösteren 4 Atatürkçü teğmen TSK’dan ihraç edilmişti.

Arkadaşlarının ihracının ardından olayı protesto eden teğmen Mustafa Görkem Öksüz, mesaiye gitmeyerek kendisini TSK’dan attırdı.

Tele1'den Ersin Eroğlu'nun haberine göre Öksüz, “Silah arkadaşlarımın haksız ihracına tepki göstermek maksadıyla mesleğimden ayrıldım” dedi.


15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin ardından subay olma kararı aldığını belirten Görkem Öksüz sözlerine şöyle devam etti:

“2016 yılı hayatım ve geleceğimi ilgilendiren kararlar için bir dönüm noktasıydı. Bu sene içerisinde 15 Temmuz hain darbe girişimini Atatürk Havalimanı’nda işi gereği bulunan ve bu alçak girişimi doğrudan tecrübe eden bir babanın evladı ve akabinde de 10 Aralık 2016 tarihinde Beşiktaş’taki terör saldırılarının bir şahidi olarak bazı düşüncelerim tescillendi ve gelecek planım belirlendi. O dönem içerisinde Beşiktaş’ta yer alan Ziya Kalkavan Denizcilik Meslek Lisesi’nde okuyan liseli bir genç olarak gelecek planım şahit olduğum bu iki olaya kadar ‘gemi elektroniği teknisyeni’ olmak ve denizcilik alanında çalışmaktı. Fakat bu tecrübeler, zannediyorum ki beni olgunlaştırmakla birlikte daha da idealist bir noktaya taşıdı. 2017 yılına girdiğimizde geleceğe dair aklımda tek bir ideal vardı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nde başarılı bir subay olup teröristle mücadele harekatlarına doğrudan katılmak ve Türkiye Cumhuriyeti Devletine terle, kanla ve icabında canla hizmet etmek.”

‘TEĞMENİN YAKASINA ATATÜRK FOTOĞRAFI TAKMAMASI BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLAYDI’

10 Kasım’da yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan teğmenin hakaretvari cümleler kullandığını belirten Mustafa Görkem Öksüz olay günü yaşananları şöyle anlattı:

“10 Kasım 2023 tarihinde Tuzla Piyade Okulu’nda yaşanan hadiseler spontane gelişmiş ve bir anda ortaya çıkmış bir mesele değildi. Bu meselenin temeli geçmişe ve geçmişteki bazı sakıncalı hareket tarzlarına dayanmaktadır. 10 Kasım 2023 tarihinde anma töreni esnasında bir şahsın devletimizin banisi Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğrafını takmayarak hakarete varan davranışlar içerisine girmesi esasında bardağı taşıran son damlaydı. Bu olayın akabinde Atatürk’ün fotoğrafını takmayıp hakaretvari cümlelerle bu eylemini süsleyen şahıs , askeri nezaket ve terbiye kurallarını umursamayan , askeri hiyerarşiyi hiçe sayan ve devlet adabına yakışmayan davranışlarla bu eylemini basına ve siyasete duyurmayı ve bu araçlarla algı yaratmayı hedeflemiştir. Evvela bu araçları kullanarak kendine Atatürk fotoğrafı verilmediğini iddia etmiş , bu iddiası anında çürütülmüştür. Bu iddiası çürütülünce iğne verilmediğini iddia etmiş fakat bu iddiası da çok geçmeden çürütülmüştür. Keza Atatürk’ü anma töreninde fotoğraf ve iğnenin olmaması da mümkün değildir, bu iddianın başlı başına gerçek dışı olduğu ispatlanmıştır, ilgili şahsın arkadaşı da fotoğrafın veya iğnenin olmamasından değil imtina etmesinden kaynaklı takmadığını, hata yaptığını dile getirmiştir. Akabinde ilgili şahıs, darp edildiğini iddia etmiş ve askeri hiyerarşiyi bir kez daha hiçe sayarak izinsiz ve habersiz bir şekilde sivil bir hastaneden darp raporu almaya gitmiş ve muayene eden doktor darp izine rastlanmadığı için darp raporu vermemiş ve bu iddiası da bu şekilde çürütülmüştür. İddialar ortaya atılıp birbiri ardına çürütülürken en çarpıcı iddia da bu noktada ortaya çıkmıştı. İlgili şahısla iltisaklı kişiler herhangi bir cemaat mensubu olmadıklarını, herhangi bir faaliyete dahil olmadıkları şeklinde ifadeler kullanması üzerine kendilerine ait WhatsApp grupları olduğu ortaya çıkmış, bu grupta ‘dava’ adını verdikleri bir düşünce ekseninde toplanıp cemaat evlerinde faaliyetlerde bulundukları, ‘abi’ adını verdikleri bir kişiden kitap temin edip ve/veya kitap önerisi aldıkları, dışarıda beraber çeşitli aktiviteler icra ettikleri ve tabir-i caizse paralel bir komuta zinciri teşkil ettikleri ortaya çıkmıştır.”

‘SİLAH ARKADAŞLARIMIN İHRACINA TEPKİ GÖSTERMEK İÇİN ÜNİFORMAMI ÇIKARTTIM’

Tuzla Piyade Okulu’nda idari tahkikat sürerken WhatsApp konuşmalarının gazetelerde yayınladığını ve kendilerine hakaretler edildiğini vurgulayan Görkem Öksüz arkadaşlarının ihracına tepki olarak TSK’dan ayrıldığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu gelişmeler yaşanırken Piyade Okulu bünyesinde bir idari tahkikat heyeti kurulmuş ve ilgili olay bizzat okul komutanlığı tarafından incelenmeye başlanmıştır. Fakat bu tahkikatın devam ettiği esnada devletimizin banisine ve cumhuriyete en hafif tabirle muhalefet eden bu şahsı korumak için çarpıtma ve cımbızlanmış haberlerle kamuoyunu etkilemeye çalışan bazı yayın organları bu şahsa tepki gösteren silah arkadaşlarımı ‘cuntacı, Allahsız, Fetöcü, din düşmanı’ gibi akıl ve ahlak dışı yaftalarla suçlamış ve tahkikat sürecine dışarıdan dahil olmayı hedeflemişlerdir. Bu kapsamda ilgili yayın organları silah arkadaşlarım hakkında ‘alnı secdeye değenlere düşmanlık besliyorlar’ şeklinde baştan sona yalan söylemlerde bulunmuş lakin tepki gösteren teğmenler arasında da namaz kılan silah arkadaşlarımın olduğu gerçeğiyle yüzleştiklerinde bu iddiaları kendi kendine çürümüştür. Ardından yine bu yayın organları meseleyle hiçbir alakası olmayan bir şekilde ‘türbana ve türbanlılara garezleri var’ söylemlerinde bulunmuş fakat yine bu sefer de ailelerimizde başı örtülü kişilerle yüzleştiklerinde iddiaları kendi kendine bir kez daha çürümüştür. Bu süreç böyle giderken ve çarpıtma ve asılsız haberler kendi kendine çürütülürken tahkikat süreci bir anda farklı bir boyut kazanmış ve usulsüzlüklerle bezeli çeşitli gelişmeler eşliğinde dört silah arkadaşım kendilerini ihraç edilmek üzere gün sayarken bulmuşlardı. Ve benim de her daim sevgi ve gururla taşıdığım üniformamdan ayrılma isteğim tam bu noktada tezahür etti… Ardından kararımı verdim ve silah arkadaşlarımın haksız ihracına tepki göstermek maksadıyla mesleğimden ayrıldım.”

‘BİZ DE KILIÇ ÇATTIK’

2024 devresinin mezuniyet töreninin ardından kılıç çatmasını değerlendiren Mustafa Görkem Öksüz, kendilerinin de kılıç çattığını belirterek, “Harbiye geleneğinde mezuniyette kep atılmaz. Çünkü kepin üzerinde bekası ve selameti için mücadele ettiğimiz ay ve yıldız yer almaktadır. Bu sebepledir ki Harbiyeliler mezuniyet töreninden sonra kılıç çatıp kanla, terle ve icabında canla mücadele ettikleri Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne , Türk milletine , Türk bayrağına ve Türk vatanına bağlılık yemini edip marşlar söylerler. Bu gelenek disiplinsizliğin değil bağlı bulundukları değerlere duydukları aşkın ve sadakatin göstergesidir. 2023 devresi olarak biz ve bizden önceki devreler gibi kılıç çattık” diye konuştu. 

Tele1