Koronavirüsün sıfır noktasında ''ölüm dalgası'' başladı

Koronavirüsün sıfır noktasında ''ölüm dalgası'' başladı
Güncelleme:

Çin'de ''sıfır vaka'' politikasının sona erdirilmesinin ardından koronavirüs vaka sayıları hızla artarken adeta bir ''ölüm dalgası'' başladığı belirtiliyor.

Çin’de sıfır korona vakası uygulamasından vazgeçilip tedbirlerin azaltılmasıyla birlikte koronavirüs vakaları ve ölümlerinde hızla artış olduğu bildiriliyor. Buna göre geçen yıl aynı döneme oranla krematoryuma yakılmak üzere dört misli daha fazla, günde en az 150 cenaze getirildiği belirtiliyor. COVID-19 virüsünün ilk tespit edildiği ülkede, özellikle ileri yaş gruplarının aşılanma oranının düşük olması ve mevcut aşıların Omicron gibi koronavirüsün daha bulaşıcı altvaryantlarına karşı koruma kapasitesinin düşük olması salgının seyrini kötüleştiriyor.

GEÇ SAATLERE KADAR MESAİ

Ülkede isyan dalgasına neden olan kısıtlama tedbirlerinin kalkmasıyla birlikte, adeta bir ‘ölüm dalgası’ yaşanıyor. Amerikan AP’nin aktardığına göre, başkent Pekin’deki krematoryumlarda yoğunluk göze çarpıyor. Tam korumalı kıyafetleriyle göze çarpan çalışanlar akşamları da çalışırken, cenazenin yakınları dışarıdaki dondurucu soğuk nedeniyle kalın kabanlar ve berelerle krematoryumun girişinde bekliyorlar. Elbette bu merkezlere getirilen naaşların tümü koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetmemiş olsa da, cenaze sahiplerinin birçoğu, yakınlarını COVID-19 nedeniyle kaybettiklerini belirtiyorlar. Krematoryum çalışanları, sırası gelen cenazenin adını yüksek sesle söyleyerek yakınlarını kimlik tespiti için merkeze çağırıyor.

SAĞLIKLI VERİ YOK

Çin’de salgının gerçek seyrini kestirmek ise pek mümkün değil. Zira çarşamba günü itibariyle, hükümet semptomsuz vakaların kayda geçirilmeyeceğini ve kitlesel testlerin artık yapılmayacağını duyurdu. 4 Aralık itibariyle, COVID-19’dan ölüm sayısı açıklanmıyor. Bazı hastalara COVID-19 teşhisi konsa da zatüreeden hayatını kaybettikleri yönünde kayıt açıldığı da öne sürülüyor. Mevcut kayıtların artık açıklanmaması, sağlıklı veri akışını engelleyerek virüsün yayılma hızına dair verilerin tespitini zorlaştırıyor. Yani artık kimse Çin’deki karanlık dalgayı ne yazık ki öngöremiyor.

YAŞLILAR RİSK GRUBUNDA

Ancak sosyal medyada yapılan paylaşımlar, bazı iş yerlerinin kendi inisiyatifiyle çalışma yerlerini kapatması ve paylaşılan kişisel hikâyeler, Çin’deki salgın dalgasının adeta bir ‘tsunami’ gibi geldiğini gösteriyor. Hayatını kaybedenlerin özellikle ileri yaştaki kişiler olduğu aktarılıyor. AP’ye konuşan ve yaşlı yakınını COVID-19 nedeniyle kaybeden bir kadın, hastanelerin acil servislerinde birçok COVID-19 hastası olduğunu, bu hastalara bakacak yeterli sayıda hemşire olmadığını belirtiyor. Öte yandan, birçok hemşirenin virüse yakalandığı ve hastanelerdeki yoğunluk nedeniyle semptomsuz olanlarının göreve geri çağrıldığı önceki günlerde gündeme gelmişti.

DÜNYAYI ETKİLER Mİ

Salgının dünyanın geri kalanındaki seyri sürü bağışıklığı ve özellikle mRNA bazlı aşıların yaygınlaşmasıyla kıyasen normale dönmüş durumda. Ancak Çin’deki ‘sıfır vaka’ ısrarı ve ardından gelen kontrolsüz normalleşmenin, dünyada yeni bir salgın dalgası yaratmasından endişe ediliyor. Resmi verilere göre, Çin’de salgının başından beri COVID-19’dan ölenlerin sayısı 5 bin 235.

1.4 milyar nüfuslu dünyanın en kalabalık ülkesindeki bu rakam, 331 milyonluk ABD’deki 1.1 milyon ölüme kıyasla oldukça düşük. Uzmanlar, Çin’deki verilerin doğruluğuna şüpheyle yaklaşıyor.