'Ali Rıza Baba'yı unutmuyorlar

Konya'da 15 kişi, yetiştirme yurdunda kaldıkları dönemde kendileriyle bir baba gibi ilgilenen Ali Rıza Kayhan'ı 6 yıldır her Babalar Günü'nde mezarı başında anıyor. Mürsel Gökcen, "Ali Rıza baba, farklı bir öğretmendi. Söküğümüzü diker, banyo yaptırır, yemek yedirir, tırnağımızı keserdi. Hep bizi koruyup, kolladı. Bizi hayata hazırladı. Her şeyi ondan öğrendik. O bizim canım babamızdı" dedi. Ali Rıza Kayhan'ın kızı Şirin Kayhan Eser ise, "Bayram sabahları yalnız olurduk. Babam üzülmemeleri için önce yurt çocuklarına gider, onlarla bayramlaşır, sonra eve gelirdi. Şimdi çocukları bizi yalnız bırakmıyor. Sadece benim değil, herkesin Ali Rıza babasıydı" diye konuştu.

Konya'da 15 kişi, yetiştirme yurdunda kaldıkları dönemde kendilerine baba şefkati gösteren Ali Rıza Kayhan'ı 6 yıldır her Babalar Günü mezarı başında ziyaret edip, vefa örneği sergiliyor. Konya Yetiştirme Yurtlarından Ayrılanlar Derneği (KONYURTAYDER) Başkanı Mürsel Gökcen (52), beraberindeki 14 kişi ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Sevgi Evleri'nde kalan 5 çocukla, 2010'da vefat eden yurt öğretmenlerinden Ali Rıza Kayhan'ın mezarını Babalar Günü dolayısıyla ziyaret etti. Kayhan'ın eşi İclal Kayhan ile kızı Şirin Kayhan Eser, ziyaret sırasında duygusal anlar yaşadı. Yazdıkları "Yurtlunun Babası" şiirini okuyan Mürsel Gökcen, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve ÇocukBayramında Kayhan ile çektirdikleri bir fotoğrafı aileye hediye etti. 

Duanın ardından açıklama yapan Gökcen, devlet korumasından ayrılmış kişilerle yurttaki çocuklar arasında köprü oluşturmaya çalıştıklarını söyledi. Mağdurlara maddi ve manevi destek sağlamaya çalıştıklarını aktaran Gökcen, büyüklerinden, özellikle hayatın her alanında yanında olan Ali Rıza Kayhan'dan bu şekilde davranmayı öğrendiklerini dile getirdi. Kayhan'ın tüm yurt çocuklarının babası olduğunu vurgulayan Gökcen, şöyle devam etti:

'2,5 YAŞINDA YURDA VERİLDİM'

"Babam trafik kazasında ölünce, 2,5 yaşında yetiştirme yurduna verildim. Arkadaşlarımın çoğu babasını görmedi. Bir Babalar Günü'nde daha Ali Rıza babamızın mezarı başında toplandık, onu anıyoruz. Ali Rıza baba, farklı bir öğretmendi. Söküğümüzü diker, banyo yaptırır, yemek yedirir, tırnağımızı keserdi. Hep bizi koruyup, kolladı. Bizi hayata hazırladı. Her şeyi ondan öğrendik. O bizim canım babamızdı."

Kayhan'ı asla unutmayacaklarını belirten Gökcen, yurtta kalan çocuklarla öğretmenlerinin bağlarının hiçbir zaman kopmadığını anlattı. Bunun en iyi örneğini 15 arkadaşıyla gösterdiklerine işaret eden Gökcen, şunları söyledi:

"Ali Rıza babanın daha çok evladı burada olacaktı ama çoğu işi nedeniyle, kimisi de çeşitli mazeretlerinden dolayı gelemedi. Onun yetiştirdiği çocuklar, şimdi Türkiye'nin dört bir tarafından görev yapıyor. Aramızda en çok, onun gibi öğretmen olan arkadaşlarımız var. 45 yıl yurtlarda çalışmış koca bir çınardı. Sevgi evlerinde kalan çocuklar da bizim bu bağımıza şahitlik etti. Onlar da yarın kendilerine değer veren, saygı gösteren öğretmenlerini unutmayacak. Yurttaki öğretmenlerle bağımız kendi ailelerimizden daha güçlü. Şimdi biz Ali Rıza babamızın ailesini yalnız bırakmıyoruz. Sürekli onları ziyaret ediyoruz."

Öğretmen Namık Oğuz (65) da gönül adamı olan Kayhan'ın kendilerini hep öz evladı gibi gördüğünü, iyi bir örnek olduğunu söyledi.

'ÖNCE YURTTAKİ ÇOCUKLARIM'

Kayhan'ın kızı Şirin Kayhan Eser, babasının da kendilerinin de çok şanslı olduğuna dikkati çekti. Özellikle her Babalar Günü'nde yaptıkları ziyaretlerde duygu seline kapıldıklarını anlatan Eser, şunları kaydetti:

"Hep 'Önce yurttaki çocuklarım' derdi. Bayram sabahları yalnız olurduk. Babam üzülmemeleri için önce yurt çocuklarına gider, onlarla bayramlaşır, sonra eve gelirdi. Şimdi çocukları bizi yalnız bırakmıyor. Sadece benim değil, herkesin Ali Rıza babasıydı. Yurttaki çocukları meslek sahibi olup, evlendiklerinde dünyanın en mutlu babası oluyordu. Çocuklarının her şeyiyle ilgilenirdi. Biz 3 kardeş gibi görünüyor olabiliriz ama sayısını bilmediğim kadar kardeşim olduğu için çok mutluyum."