Ömer Çelik'ten Almanya'ya sert tepki

Bakan Çelik, İzmir'deki temasları kapsamında partisinin Buca il teşkilatınca oluşturulan Seçim Koordinasyon Merkezi açılışına katıldı.

Buradaki konuşmasında Türkiye'nin çevresinde ciddi istikrarsızlıkların bulunduğunu, Avrupa'da ırkçılığın, faşizmin, İslamofobizmin ve Türkiye düşmanlığının yükseldiğini, bu ortamda Türkiye'nin bir koalisyona tahammülünün olmadığını dile getirdi.

Çelik, "Türkiye Cumhuriyeti'nin yedeği, alternatifi yoktur. O zaman bütün bu meydan okumalara karşı, bütün bu zorlu koşullara karşı Türkiye Cumhuriyeti'ni daha sağlam tutmak, güçlendirmek zorundayız. Bunun için de Türkiye'nin güçlü bir şekilde yönetilmesi gerekiyor." dedi.

CHP'nin "güç için sistem değiştiriyorlar" söylemi bulunduğunu ancak 2002'den bu yana her seçimden birinci çıkan bir parti için bu söylemin geçerli olamayacağını vurgulayan Çelik, değişikliğin Türkiye'nin istikrarı için istendiğine işaret etti.

Gensorunun kaldırılmasının da "TBMM bir kenara atılıyor" diyerek eleştirildiğini hatırlatan Çelik, "Milletten güven oyu almış bir hükümete başka bir merci gensoru veremez. Gensorunun kaldırılmasını 'TBMM bir kenara atılıyor' diye kullanmaya çalışıyorlar, onunla hiç ilgisi yok. Hükümetin kurulmasıyla ilgili yetkinin millete verilmesiyle ilgili bir düzenlemedir." diye konuştu.

Düzenlemenin, vatandaşa daha çok yetki vermeyi amaçladığını, tüm dünyanın bundan rahatsız olduğunu anlatan Çelik, Türkiye'nin sürekli siyasi krizlerle sarsılmaya devam etmesinin istendiğini söyledi.

"Avrupa Birliği'ne bir kez daha hatırlatıyoruz demokrasi ve insan hakları konusunda çifte standart olmaz"

"Almanya ya da Hollanda, niye bizim bakan arkadaşlarımızın kendi vatandaşlarımızla buluşmasına izni vermiyor? Türkiye'nin hayrını mı düşünerek bunu yapıyorlar, niye muhalefete veriyor da bize vermiyor ? Niye Cumhurbaşkanımız telekonferansla konuşacağı zaman bunu engelliyorlar ama Kandil'deki terör örgütünün yöneticileri konuşacağı zaman imkan veriyorlar.

Avrupa Birliği'ne bir kez daha hatırlatıyoruz demokrasi ve insan hakları konusunda çifte standart olmaz. Demokrasi, insan hakları, toplantı ve yürüyüş hakları konusunda geriye gidiyorlar uzun zamandır. Türkiye'ye ders vermeye kalkıyorlar demokrasi konusunda. Biz de onlara şunu söylüyoruz, 15 Temmuz gecesi bu milletin yaptığı şey, demokrasi tarihini yeniden yazmaktır. Demokrasi tarihini temize çekmiştir. Gelsinler bu milletten demokrasinin ne olduğunu, nasıl korunacağını öğrensinler."