Yargıtay'dan ''çalıntı araç'' kararı

Yargıtay'dan ''çalıntı araç'' kararı
Güncelleme:

Satın aldığı aracın çalıntı olduğunun ortaya çıkmasıyla büyük şok yaşayan vatandaş soluğu mahkemede aldı. Yargıtay 3. Hukuk Dâiresi, emsal bir karara imza attı.

Özel sektörde çalışan bir vatandaş bir araç almak istedi. 30 Aralık 2010 günü kendisini R.O. olarak tanıtan kişinin otomobili için 17 bin 500 liraya anlaşarak Noter’den aracı satın aldı. Bir süre sonra, yapılan yol denetiminde durdurulan aracın çalıntı olduğu ortaya çıkınca hayatının şokunu yaşayan vatandaş mahkemenin yolunu tuttu.

FAİZİYLE VERİN

Mağdur vatandaş aracın emniyet tarafından bağlanarak elinden alındığını, sahte kimlik düzenlenmek suretiyle aracın kendisine satıldığını, bu hususta savcılık tarafından soruşturma başlatıldığını; sahte nüfus cüzdanı ile işlem yapan davalı noterin kusurlu olduğunu öne sürdü.

Davacı, noterin gerekli dikkat ve özeni göstermediğini, kendisinin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek; 17 bin 500 liranın en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etti.

NOTER NE DEDİ?

Asliye Hukuk Mahkemesi’nde savunma yapan dâvâlı noter ise, satıcının ibrâz ettiği nüfus cüzdanındaki bilgilerin, bilgisayar sistemi üzerinden nüfus kayıtları ile karşılaştırıldığını, ibrâz edilen nüfus cüzdanının sahte olduğunun çıplak gözle fark edilemediğini öne sürdü.

Mor ışıkta yapılan güvenlik kontrolünde de şüpheli bir durumun olmadığının görüldüğünü, sahte kimliğin iğfâl kabiliyetinin bulunduğunu, üçüncü kişinin ağır kusuru ile illliyet bağının kesildiğini, kendisine kusur atfedilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istedi.

YARGITAY BOZDU

Mahkeme, satış sırasında kullanılan nüfus cüzdanı aslının temin edilemediği, fotokopi belge üzerinde de iğfal kabiliyeti yönünden bilirkişi incelemesi yapılamayacağı, bu sebeple davalının sorumluluğuna gidilemeyeceği gerekçesiyle, dâvânın reddine karar verdi. Dâvâcının temyiz ettiği karar Yargıtay 3. Hukuk Dâiresi’nce 2014 senesinde bozuldu.

EMSAL KARAR

Yeniden yapılan yargılamada, mahkeme, sahte belge ile sistemde bulunan bilgilerin birebir örtüştüğü, dâvâlı noterin dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirdiği gerekçesiyle, reddine karar verdi. Kararı davacı mağdur yine temyiz etti. Yargıtay 3. Hukuk Dâiresi emsâl nitelikte bir karara imza attı.

Kararda, noterlerin yaptığı işlemler bakımından söz konusu işlemin gereği gibi yani, “özen yükümlülüğüne uygun şekilde yerine getirmiş olsaydı, zarar oluşmayacaktı” denilebiliyorsa noterin sorumlu olacağı hatırlatıldı.

İHA