Yusuf Halaçoğlu'nan Erdoğan'a belgeli yanıt

15 yıl Türk Tarih Kurumu Başkanlığı görevi de yapan Halaçoğlu, 'Hukuk devletlerinde vasiyetlerin, özellikle onanmış vasiyetlerin değiştirilmesi yoluna gidilemez. Atatürk'ün amacı bu vasiyetle Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu'nun bağımsız çalışma yapmasını sağlamaktı' ifadelerini kullandı.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün vasiyeti doğrultusunda, Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu’nun hiçbir yere bağlı olmaksızın çalışmalarını sürdürmeleri için CHP’ye devredilen İş Bankası hisseleriyle ilgili tartışmalar sürüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ortaya attığı “CHP’nin payı Hazine’ye devredilsin” çıkışına MHP lideri Bahçeli’den destek gelmişti. 15 yıl boyunca Türk Tarih Kurumu’nun başkanlığını yapan eski MHP milletvekili Yusuf Halaçoğlu, konuyla ilgili tartışmaları Sözcü’ye değerlendirdi.

“BUNUN SONUCU HERKESİN MALINA EL KOYMANIN YOLUNUN AÇILMASIDIR”

Halaçoğlu “Hukuk devletlerinde vasiyetlerin, özellikle onanmış vasiyetlerin değiştirilmesi yoluna gidilemez. ‘Ben bir kanun çıkardım yapıyorum’ diyemezsin. Böyle bir hukuk yolunun açılması son derece tehlikeli ve yanlış olur. Bu hukuk problemiyle iki gün sonra herkesin elindeki mala el koyabilme yoluna gidilmiş olur.” diye konuştu.

“ÖZGÜR HAREKET ETMELERİ İÇİN”

Söz konusu hisselerin hazineye devrinin mümkün olmadığını savunan Halaçoğlu bunun nedenini ise şu sözlerle açıkladı “1980 ihtilali sonrası Cumhuriyet Halk Partisi kapatılınca,

partiler kapatıldığında tüm mallari hazineye devredildiği için bu hisseler de hazineye devredildi. Ancak hazine bunu ayrı tutmak zorunda kaldı ve kendi kontrol altına aldı.

Fakat sermaye arttırımı söz konusu edildiğinde Hazine bunu karşılayamadı. Çünkü onunla ilgili böyle bir kanun yok. Haliyle vasiyeti karşılayamaz. Bu hisse Yargıtay kararıyla hazineden devralındığı için CHP’nin üzerine verilmiş olması da temsil hakkıdır. Maddi boyutu ise ayrı bir boyuttur. Zaten şu anda Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu devletin kontrolünde. Normalde bağımsız devam etmesi lazım. Atatürk’ün hisse gelirlerini bu iki kuruma vermesinin sebebi de bu kurumların yaptığı çalışmalar için devlet bütçesine bağlı kalmaksızın, özgür hareket etmeleri içindi.”

Sözcü