Galatasaraylı olarak komaya girdi 33 gün sonra Fenerbahçeli uyandı

Galatasaraylı olarak komaya girdi 33 gün sonra Fenerbahçeli uyandı
Güncelleme:

İstanbul'da bir Galatasaray taraftarı 15 yıl önce beyin kanaması geçirip 33 gün komada kalan bir kişi gözlerini Fenerbahçe taraftarı olarak açtı.

İstanbul’da yaşayan 45 yaşındaki Engin Akkaya, 15 yıl önce beyin kanaması geçirdi. Sabah başını yastıktan kaldırdıktan kısa bir süre sonra ense ve başında bir anda başlayan dayanılmaz ağrılar nedeniyle yoğun bakıma kaldırıldı, tam 33 gün komada ölüm kalım savaşı verdi. Uyandığında ise bambaşka biriydi… Komadan önce koyu bir Galatasaray taraftarı olan Akkaya, komadan sonra kendisini Fenerbahçeli biri olarak buldu. Yaşadığı rahatsızlık sadece sevdalısı olduğu takımını değil, gülme ve ağlama yetisini de aldı. Bu da yetmedi, her şeyi çift görmeye başladı.

Akkaya, tamamıyla değişen hayatını Sabah’tan çağrı Oğuz’a anlattı.

 ‘YAŞAMASI MUCİZE’

23 yıldır bir üniversitenin kütüphanesinde çalışan Akkaya, 14 Temmuz 2007 sabahı işe gitmek için kalktığında ensesinde ve başında ağrı hissetti. En son ambulansta olduğunu hatırlayan Akkaya, 33 günlük komadan sonra kendini hastane odasında buldu. “Durduk yere beyin kanaması geçirdim” ifadelerini kullanan Akkaya’nın yaşaması doktorlarına göre bir mucize.

AĞLAMA VE GÜLME YETİSİNİ DE KAYBETTİ

Akkaya, gülme ve ağlama yetisini kaybettiğini ancak Cem Yılmaz’ın programına katılınca fark etti. Akkaya, “Herkes gülerken ben ciddi durunca Cem Bey durumu fark etti. Gösteri aralarında ‘Engin Abi hâlâ gülmüyor musun?’ diyordu. O zaman anladım. Daha sonra Acun Abi’yle de yolumuz keşişti, onun yanında da gülemedim. Bu durumu kısa sürede herkes duydu. Özellikle de gençlerin ‘Engin Abi’si oluverdim. Çok daha sosyal ve renkli birine dönüşsem de yüzümden pek belli olmuyor” dedi.

‘YARININ GARANTİSİ YOK’

Akkaya, şunları söyledi: “Gülebilmek, ağlayabilmek, paha biçilemez şeyler bunlar. Herkes bir engelli adayı, insanlar sahip olduklarının değerini bilmeli, gülmek ve ağlamak bile bir insan için çok önemli duygular. Bu rahatsızlık bir kez daha ‘Yarının garantisi yok’ sözünü hatırlattı bana. İnsanlar hayatın değerini bilsin.”