AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şentop:

BURDUR (AA) -  AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, "Temel mesele Anayasa'nın Türkiye'de bir siyasi iktidar alanı olarak görülmesidir. Bizim yapmak istediğimiz Anayasa'yı bir iktidar kaynağı olmaktan çıkartmaktır" dedi.

Partisinin Burdur İl Başkanlığı'nı ziyaret eden Şentop, Türkiye siyasi tarihinin belki de en önemli seçiminin Haziran ayında yapılacağını söyledi. 

Türkiye'nin çok partili hayata geçtiği günden bu yana gerçek manada çok partili demokratik bir hayat sürdürmediğini belirten Şentop, "Demokratik, serbest seçimler elbette yapıldı. Ama aslolan nedir? Milletin oylarıyla seçtiği iktidarın bu ülkeyi yönetmesi. Bütün kararlar, temel kararlar dahil, milletin iradesiyle belirlemiş olduğu hükümetlerin, siyasetçilerin ve siyasetin temel kararları alması. Demokrasinin özü esas itibariyle bu" diye konuştu. 

Şentop, Türkiye'de seçimlerin yapıldığını, siyasi partilerin iktidara geldiğini, partilerin, hükümetlerin, siyasetçilerin değiştiğini ama Türkiye'deki temel meselelerle ilgili yaklaşımların ve perspektiflerin değişmediğini vurguladı.

1950 ile 1960 arasında Türkiye'de bir demokrasi ve serbest seçim uygulandığını, milletin iradesinin meclise yansıdığını ve iktidarı belirlediğini belirten Şentop, şöyle konuştu:

"Fakat buna tahammül edemeyen bürokratik, oligarşik bir zihniyet 27 Mayıs 1960'da darbe yapıyor. Darbeden sonra Türkiye'de siyasi sistemi kendine göre dizayn ediyor. İki türlü bir iktidar ortaya çıkıyor. Birincisi milletin seçtikleriyle oluşan iktidar, bir de seçime ihtiyacı  olmayan bir iktidar. Bürokratik oligarşik yapı. Türkiye'nin temel kararlarını bu oligarşik, bürokratik, vesayetçi sistem dediğimiz sistem belirliyor. Bu sistem ve anlayış 2002'ye kadar devam etti. Ama milletimizin teveccühü ile AK Parti 2002'de iktidara geldikten sonra yavaş yavaş milletin verdiği vekaleti sonuna kadar hakkıyla kullanarak, hukuki değişiklikler gerçekleştirerek, Türkiye'de kağıt üzerinde mevcut olan çok partili demokratik hayatı gerçek hüviyetine kavuşturdu."

Şentop, seçilmeden Türkiye'yi yönetmeye alışmış çevrelerin bu durumu hazmedemediklerini kaydetti. 

- "Vesayet zihniyetini tasfiye edecek bir yolda ilerliyoruz"

"AK Parti'nin ortaya koyduğu demokrasiyi ve çok partili hayatı hazmedemeyenler, daha önce 2004 ve 2005 yıllarında kamuoyuna yansıyan yansımayan darbeci vesayetçi hamlelerle, daha sonra yargı üzerinden sürdürdükleri vesayetçi anlayışla hamleler yaptılar" diyen Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunlara gereken cevaplar verildi. En sonuncusunu da 17 ve 25 Aralık'ta bir darbe teşebbüsüyle yine yargı üzerinden gördük. Bunların hepsine, milletimizin iradesine, bize verdiği yetkiye sonuna kadar sahip çıkarak karşı durduk. Bunları tasfiye edecek, başta vesayetçileri ama esasen vesayet zihniyetini tasfiye edecek bir yolda ilerliyoruz. Türkiye'de siyasetin ve çok partili hayatın milletimiz tarafından da belirlendiğini 30 Mart'ta duyurdu milletimiz, 10 Ağustos'ta  duymayanlara da duyurdu. Şimdi duymayan kimse kalmasın diye Haziran 2015'de milletimizin vereceği destekle Türkiye'de artık bir dönem, bir çağ kapanmış olacak, yeni bir dönem ve çağ açılacak."

- "Anayasa'yı bir hukuk metnine çevirmek istiyoruz"

Şentop, daha sonra AK Parti Burdur Gençlik Kolları tarafından Burdur Öğretmenevi'nde düzenlenen "Yeni Türkiye Yeni Anayasa" konferansına katıldı.

Şentop, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin yeni Anayasa'yı tarihi bir zaruret olarak Haziran 2015'den sonra önünde bulacağını ifade etti. 

"Yeni Türkiye Yeni Anayasa" ile 13 yıllık bir dönemde Türkiye'nin ülke içerisinde, bölgede dünyada geldiği yeri, durumu, yazılı ve teorik olarak ifade eden metni kastettiklerini anlatan Şentop, şunları kaydetti:

"Bir madeni paranın 'tura' tarafı yeni Türkiye, 'yazı' tarafı da yeni Anayasa'dır. Bunların ikisi aynı şeyi ifade ediyor. Türkiye'deki temel mesele Anayasa'nın Türkiye'de bir siyasi iktidar alanı olarak görülmesidir. Bizim yapmak istediğimiz Anayasa'yı bir iktidar kaynağı olmaktan çıkartmaktır. Anayasa dünyanın gelişmiş ülkelerinde bu manada bir iktidar kaynağı olarak kullanılan bir metin değildir. Diğer kanunlar gibi onlardan biraz daha etkili, güçlü bir hukuk metnidir. Biz Anayasa'yı bu anlamda bir hukuk metnine çevirmek istiyoruz. Bir iktidar kaynağı olmaktan çıkartmak istiyoruz. Yeni Anayasa ile esasen kastettiğimiz budur. Özet olarak vesayetçi anlayışı tasfiye ettik, bunu Anayasa'ya da koymak istiyoruz. "