Erdoğan: ''Hiçbir şehidimizin tek damla kanı boşa gitmiyor''

Güncelleme:

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan partisinin TBMM grup toplantısında, ''Hiçbir şehidimizin tek damla kanı boşa gitmiyor'' dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"ŞEHİTLERİN KANI BOŞA GİTMİYOR"

''Terörle mücadelede verdiğimiz binlerce şehidimize Suriye'de yenileri ekleniyor. Son olarak İdlib'de rejimin saldırısında hayatını kaybeden 36 askerimizin de aralarında olduğu nice canlarımızı toprağa verdik. Bin yıldır olduğu gibi bugün de hiçbir gazimizin, şehidimizin tek damla kanı boşa gitmiyor.

"BU ÜLKEYİ DÜŞMANA TESLİM ETME PEŞİNDELER"

Şehitler tepesi boş kalmayacak sözünü anlamak için imanın yanında içinden çıktığınız kültürü bilmek gerekiyor. Şehitler tepesi boş kalacak diyen kişi bu ülkeyi düşmana teslim etme peşinde demektir.

"SURİYE'DE NE İŞİMİZ VAR DİYENLERDEN OLMAYIN"

Sakın Suriye'de ne işimiz var diyenlerden olmayın. Bir şehidimizin babası soğan patates dediler biz o soğanı patatesi yemeden yaşarız ama vatansız yaşayamayız diyordu. İdlib şehitlerimizden birinin ağabeyi cenaze merasiminde canımız feda olsun yeter ki vatan millet sağ olsun diyerek metanet gösteriyordu. Sokakta mikrofon uzatılan bir teyzemiz 'Yılan gelmiş biz Suriye'ye gitmezsek Türkiye'yi taksim ettiler' diye aydınlarımızın gösteremediği feraseti ortaya koyuyor. Ben şehitler tepesi boş kalmayacak dedim diyorum diyeceğim.

''BAY KEMAL'İN YERİ NE VATANDIR NE MİLLETTİR''

Bu zihniyet Suriye'de savaş açsak banko Esad'ı tutarım diyerek yerini yıllar önce zaten belli etmiştir. (CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu) Bay Kemal'in yeri bellidir yeri ne vatandır ne milletir. CHP Genel Başkanı'nın hezeyanlarına cevap vermek gerçekten ağırıma gidiyor. Kendisi bizi tahrik ettiğini sanarken milletimize olan kinini kusuyor.

''ESED KILIÇDAROĞLU'NU TARİFSİZ BİR SEVİNÇLE TAKİP EDİYORDUR''

Mesele Esed Kılıçdaroğlu'nu tarifsiz bir sevinçle takip ediyordur. Mesela darbeci Hafter Kılıçdaroğlu'nu alkışlayarak dinliyordur. Bu zatın ağzından ülkemizin menfaatlarini savuma adına tek kelime çıkmazken karşımızdakilere destek veriyor. Bu zat dün de o gece neredeydiniz diye soruyor. O gece bu ülkenin Cumhurbaşkanı sabaha kadar görevinin başındaydı. Ertesi gün erken saatlerden itibaren de hiç ara vermeden liderler düzeyindeki en yoğun telefon diplomasisini yürüterek görevine devam ediyordu. O gece bu ülkenin Meclis Başkanı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Milli Savunma Bakanı MİT Başkanı ve diğer tüm sorumlular görevlerinin başındaydı. Kılıçdaroğlu CHP Genel Merkezi'nde kahve içerken ülkeyi yönetenler şehitlerimizin kanlarını yerde bırakmamak için çalışıyordu. Benden telefon bekliyormuş. Çok merak ediyorsan arardın gerekli bilgiyi verirdik. Sen ara niye aramıyorsun? Eğer çok merak ediyorsan nasıl ki sayın Bahçeli ile telefon diplomasimizi yürüttük, nasıl ki Meral hanımla bunu görüştük, nasıl ki sayın Karamollaoğlu ile bunları görüştük, sen de arardın sana da gerekli bilgiyi verirdik. Cumhurbaşkanlığı makamı seni arayacak, sana bilgi verecek... Bu, bir defa bu işin protokol anlayışına da sığmaz. Diplomatik görüşmeleri, bunun için bir yerlere gitmeyi kendi turistik seyahatlariyle karıştırana ne söylesek faydasız. Kılıçdaroğlu ve ekibi ülkemizin birliğine kardeşliğine saldırıyor. Bunu da kasıtlı bir şekilde yapıyorlar. Verdiğimiz mücadelede hem sahada zafere yürüyeceğiz hem de bu müstevli destekçilerini milli irade ayakları altında ezerek ülkemizi hedeflerine ulaştıracağız. Vatanın ne demek, sınırlarının neresi olduğunu bilmeyen, anlamayan, hissetmeyen bir adam cehaletten öte, bir ihanetin içine düşmüş demektir.

''CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ VAR YÜREĞİN YETİYORSA ÇIKARSIN MEYDANA''

Kılıçdaroğlu Esed'in Suriye'de İsrail'in Filistin'de hayata geçrimeye çalıştığı insansızlaştırma politikasına destek veren bir yerde durmakta. Türkiye'nin bu tarihi mücadelesini fitneyle iftirayla lekelemeye çalışan kim olursa olsun, haysiyetsizdir, şerefsizdir, alçaktır, haindir. Cumhurbaşkanlığı seçimi var yüreğin yetiyorsa çıkarsın meydana milletten yetki alabilirsen de söylediklerini yaparsın. Türkiye'nin bu tarihi mücadelesini fitneyle iftirayla lekelemeye çalışan kim olursa olsun, haysiyetsizdir, şerefsizdir, alçaktır, haindir.

''REJİM 3 BİN 200'ÜN ÜZERİNDE UNSURUNU KAYBETTİ''

Bugüne kadar rejim 3 bin 200'ün üzerinde unsurunu 3 uçağını 8 helikopterini kaybetmiştir. Elbette bizim de kayıplarımız var. Rejim ve onu destekleyenler çocukları kadınları katlederek gerçek yüzlerini sergilemeyi sürdürüyor. Ne ülkemizi terör örgütlerinin, eli kanlı rejimin ve onları destekleyenlerin insafına terk edeceğiz ne de mazlum Suriye halkını kendi başına bırakacağız. Savaşmayı bilmeyen değil, savaşmak istemeyen bir ülke olduğumuzu son operasyonlarımızla herkese bir kez daha ispatladığımıza inanıyorum. Türkiye'yi içine sokulmak istenen bu cendereden muhakkak kurtaracağız. Birlikte Türkiye'yiz ve birlikte güçlüyüz. Futbol sahalarında bile milletimizin ülkesine ordusuna verdiği destek bunun en güzel örneklerinden birisidir.

GÖÇMENLERE KAPILARIN AÇILMASI

36 şehit verdiğimiz saldırı sonrası Avrupa'ya gitmek isteyen mültecilere kapıları açtık. Bu karar uluslararası hukuka uygundur. Bugün mültecilere sınırlarını kapatan onları döverek botlarını batırarak geri göndermeye çalışan her Avrupa ülkesi insan hakları evrensel beyannamesini çiğnemektedir. Yunanistan botları şişleyerek batırıyor içindeki yavruları ölüme terk ediyor.

''TÜRKİYE'YE BÖYLE BİR DESTEK VERDİNİZ Mİ?''

Yunanistan başta olmak üzere tüm AB ülkelerini topraklarına gelen mültecilere saygılı davranmaya davet ediyorum. AB 350+350 milyon avro olmak üzere para yardımı bot silah göndermeye hazırız diyor. 10 yıldır 4 milyon mülteciyi topraklarında barındıran Türkiye'ye böyle bir destek verdiniz mi? Bugün bendeler geliyorlar konuşacağız vermediler vermiyorlar ikircikli davranıyorlar.''

Seçiniz...