HDP ve YSP 2'nci tur kararını resmen açıkladı

Güncelleme:

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, HDP ve Yeşil Sol Parti'nin seçimin ikinci tur kararını açıkladı. Buldan, ''Erdoğan bizler açısından asla bir seçenek değildir. Tek seçenek onu ve temsil ettiği iktidarı değiştirmektir'' dedi.

Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ arasında imzalanan protokolde yer alan kayyım maddesinin ardından dün olağanüstü toplanan HDP ve Yeşil Sol Parti, ikinci tur kararını açıkladı.

HDP ve Yeşil Sol Parti, Cumhurbaşkanı Seçimi'nin ikinci turunda tek adam rejimini değiştireceklerini vurgulayarak, ilk turdaki tavırlarının değişmediğini belirtti.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "Erdoğan bizler açısında bir seçenek değildir. Ve tek seçenek; onu ve temsil ettiği iktidarı değiştirmektir" ifadelerini kullandı.

 Basın toplantısında açıklamalarda bulunan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "Kürtlerin politik iradesine kayyumla ipotek koyanlar, herkesin haklarına ipotek koyanlardır. Cumhuriyet'in ikinci yüzyılına girerken bizler her ne koşulda olursak olalım halkın iradesini her şeyin üstünde tutacağız" dedi.

"Göçmen veya mültecileri siyasi çıkarların malzemesi haline getirmek yanlıştır" diyen Buldan, "Hiçbir siyasi hesap ve çıkar kadınların ve gençlerin geleceğinden kıymetli olamaz. Cumhur İttifakı'nın politikaları karşısında ancak demokrasi, adalet ve özgürlük ilkeleriyle duyulabilir. Bizler HDP ve YSP olarak sadece halkın eşitlik, adalet, hak, hukuk ve özgürlük mücadelesine kefiliz. Hiçbir şart altında bu duruşumuzdan geri adım atmayacağımızın sözünü tekrarlıyoruz" ifadelerini kullandı.

Yeşil Sol Parti Eş Sözcülerinden İbrahim Akın, "Bu değişim talebini asla engelleyemeyecekler. 14 Mayıs'ta yarım bıraktığımız işi 28 Mayıs'ta tamamlayacağız" diye konuştu.

  HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan tarafından yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:

21 yıl boyunca aşama aşama tek adama bağlı bir rejim inşa eden bir yapıyla karşı karşıyayız. İşte bu yüzden 28 Mayıs seçimi sisteme yönelik demokratik değişiklikten yana olanlarla bu tekçi rejimi sürdürmek isteyenler arasında bir refarandumdur.

Dün Zafer Partisi ile CHP arasındaki protokülü de bu minvalde değerlendirdik ve eleştirlerimizi paylaştık.

Mücadele ve 3. yol politikamızın temel hedefi devletin imkanlarına bir avuç rantçının çökmesini engellemek ve sistem yurttaş hak ve özgürlüklerini, demokrasiyi önceleyen bir evrensel standarda kavuşturmaktır.

Kürt sorununun çözümsüzlüğü Kürtlerin çıkarına değildir.

Göçmen veya mültecileri siyasi çıkar malzemesi haline getirmek yanlış ve insani değildir.

Bu tablonun sorumluğu mağdur olan göçmen ya da mülteciler değil doğrudan doğruya savaş politikalarında ısrar eden, sığınmacıları araşsallaştıran iktidardır.,

Hiçbir siyasi hesap ve çıkar yoksul emekçi halkların, kadınların ve gençlerin geleceğinden daha kıymetli olamaz.

Cumhur İttifakı'nın politikaları karşısında demokrasi, adalet ve özgürlük ilkeleriyle durulabilir.

Bizler HDP ve Yeşil Sol Parti olarak sadece halkın eşitlik, adalet, hak, hukuk, özgürlük mücadelesine kefiliz.

Erdoğan ve ortakları tarafından yaratılan ucube rejim toplumsal sıkıntıların da temel sebebidir.

28 Mayıs seçimlerinde oylanacak olan da bu ucube rejimin devam edip etmeyeceğidir.

Bugünkü sistem karşısında birleşen milyonlarca oy daha çok özgürlük, demokasi, refah talebi içindir. Hedef ayrımcılıktan arınmış, halkların yönetimine katıldığı özgür, demokratik, adaletli bir rejim inşa etmektir.

Bu yüzden Erdoğan bizler açısından asla bir seçenek değildir. Tek seçenek onu ve temsil ettiği iktidarı değiştirmektir.

28 Mayıs'ta milyonlarla birlikte tarihin akışını hep birlikte, demokratik değişim yönünde çevirebileceğimize dair umudu büyütüyoruz.

Sandığa eksiksiz gideceğiz ve tek adam rejimini değiştireceğiz.

 Milyonların değişim arzusu en büyük ilham kaynağımızdır.

SANCAR: 14 MAYIS'TA ORTAYA KOYDUĞUMUZ TAVIR DEĞİŞMEDİ

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ise, şunları kaydetti:

"28 Mayıs seçimleri bir referandum niteliğindedir. Bir yanında rant, sömürü, talan, savaş ve yalan rejiminin yer aldığı; diğer yanında halkların demokratik dönüşüm özlem ve arzusunun yükseldiği bir seçim olacaktır. Bizler tercihimizi demokratik dönüşüm, barış ve refah iradesi yönünde kullanıyoruz.

Esasen seçim politikalarımızı da diğer politikalarımız gibi şeffaf ve ilkesel yürütüyoruz. Ortaya çıkan gelişmeler konusunda tutumumuzu sizlerle paylaşma ihtiyacı oldu. Halkların sandığa gitme isteğini kösteklemek amacına dönük olduğunun farkındayız. Tuzakları görüyoruz. Ama bizler demokratik dönüşüm, adalet, refah ve özgürlük hedefimizden vazgeçmiyoruz. O yüzden tercihimizi saray rejimini değiştirmek noktasında koymuştuk, aynı kararlılıkla bu tercihimizi sürdürüyoruz. İlk tursa sandığa gitmeyen yurttaşlarımıza açık çağrımızıdır. Sandığa gidelim, sandığı koruyalım ve bu saray rejimini değiştirelim. Buna hep birlikte inanalım ve hep birlikte değiştirelim."

Sancar, "Ümit Özdağ ile protokolü CHP ile görüştünüz mü?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Karar süreçlerimiz, kurullarımız bellidir. Dün gün boyu tartışmaları kurullarımızla yürüttük. Diyalog muhataplarımız Türkiye halklarımız. Kararımızı kendi içinde, halkla ve diyalog prensibiyle aldık. Bunun dışında herhangi bir girişimimiz yok."