Kılıçdaroğlu: ''Asgari ücret 3.100 TL olmalı''

Kılıçdaroğlu: ''Asgari ücret 3.100 TL olmalı''
Güncelleme:

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM grup toplantısında konuşurken, TBMM'den geçen 2021 yılı bütçesi için "Bu bütçe tamamen tefecilere hizmet eden bir bütçedir. Bu bütçeye "evet" dememiz felsefemize aykırı" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

 Bütçe sürecinden geçtik. Bu bütçenin 83 milyon vatandaşa getirdiği hiçbir artı yok. Bu bütçe tamamen tefecilere hizmet eden bir bütçedir. Bu bütçeye "evet" dememiz felsefemize aykırı. 

Şu bir gerçek, Türkiye'de insan hayatı çok ucuz. Gerekli önlemler alınmıyor. İnsanlar hayatlarını kaybediyorlar kazalar sonucu. Gaziantep'te hastanede patlama meydana geldi. 11 vatandaşımız hayatını kaybetti. Hepsine Allah'tan rahmet diliyoruz. Bu ve benzeri kazaların bir daha olmaması en büyük dileğimizdir. 

Covid-19 dünyanın ortak sorunu ve bu soruna karşı alınan önlemler yeterli mi? O kadar çaresiz ve stratejiden yoksunlar ki bu süreci yönetemediler. Esnafa faydamız olsun, sanayiciye, kuryeciye, bakkala faydamız olsun dediler program açıkladılar. 

Yardım edeceklerine vatandaşa IBAN gönderdiler. Ya sen yardım edeceksin, nereye gitti bu para? 

 Gündemde asgari ücret var. Milyonlarca kişi bekliyor. Bütçe görüşmelerinde açıkladık asgari ücretin net, vergisiz 3100 lira olması lazım. 

Sen asıl vergiyi alınması gereken yerlerden alacaksın. Uyuşturucu, organ ticareti yapan adamdan alacaksın. Kara parayla devleti dolandıranlardan alacaksın.

Türkiye Cumhuriyeti devletinde para var ama sıra asgari ücrete gelince para yok. Bu bir siyasi tercihtir. O nedenle bütün sendikalara sesleniyorum. Bize göre asgari ücretin vergisiz 3100 lira olması lazım. Bunun altında bir asgari ücreti gerçekçi ve doğru bulmuyoruz. 

Ayrışmanın kavgasını yapan dünya malına tamah eden siyasetçilerdir. Kavgadan medet umanlardır. Ben saygıdeğer hanımefendi Seval Türkeş'i ziyaret ettim. Seval Hanım demokrasiye inanmış değerli bir insan. Bir mafya bozuntusunun bir siyasal partinin destekçisi olması ve o siyasi partinin de bu mafya bozuntusuna destek olması cumhuriyet tarihinde bir ilkti ve buna açık yüreklilikle karşı çıkıyorum. 

 Herkes aynı düşünürse dünyada gelişme olmaz.

Doğruları reddetmek asla doğru değildir. 

Üniversite öğrencilerini hangi gerekçeyle çırılçıplak arıyorsunuz. Bunun yalan olduğu ifade edildi ama gerçek olduğu çıktı ortaya. AKP Grup Başkanvekili Sayın Özlem Zengin "Türkiye'de çıplak arama olduğuna asla inanmıyorum" diyor. Oysa var, üstelik yıllardır var. Yöneten devletin nasıl yönettiğinin farkında değil. Kız çocuklarını, kadınları çırılçıplak soyup arıyorsunuz. Yönetmelikle yapmışsınız bunu. Bu yönetmeliğin kaldırılması için çaba harcadık.

Şimdi siz bu hareketinizle üniversitedeki kız çocuklarını kazanacağınızı mı düşünüyorsunuz? Adalet sağladığınızı mı düşünüyorsunuz? Emin olun anlamakta zorluk çekiyorum. Eğer çıplak aramayı kaldırırlarsa biz her türlü desteği vermeye hazırız. 

Esnaf zor durumda, esnafa sahip çıkmamız lazım. 

Günlük kazanıp günlük geçinen sokak satıcılarıyla ilgili hiçbir şey yok. Bunlar ne yapsınlar? Veriyorsan bir dükkan gitsinler çalışsınlar. Dükkan kiralayacak paraları yok. Bunlarla ilgili bir şey var mı? Hiçbir şey yok. 

Okul kantinlerinden bir süre kira alınmaması lazım. Adam kira ödeyecek ama okul kapalı, nereden gelir elde edecek bu insan. 

CHP döneminde kesinlikle Esnaf Bakanlığı kuracağız. Esnafa sahip çıkacağız. 

Mardin'de elektrik faturaları milleti perişan etmiş vaziyette. CHP iktidarında bu elektriği vatandaşın istediği koşullarda vatandaşa vereceğiz. Gerekirse devletleştireceğiz gerekirse Mardinli üreticiye destek vereceğiz. 

Mardin'de en çok oyu alan partilerden birisi AKP, Şanlıurfa da öyle. Ama çiftçiye şunu söylüyorlar "Ne yaparsan yap sana hizmet etmeyeceğiz sen nasıl olsa bize oy vereceksin." Şimdi bütün çiftçilere söylüyorum. Gidip hala Ak Parti'ye oy verirseniz benim iki elim yakanızda olacak. Çoluk çocuğunuzun hakkını birilerine vermeyin sahip çıkın. 

Erdoğan "CHP iktidara gelirse AKP'yi kapatacak" diyor. Yalan söylüyor. Yalanı devlet politikası haline getirirseniz en büyük kötülüğü yapmış olursunuz. Eleştirirken yalan söylemeyeceksiniz. Niye kapatalım AKP'yi. Kapatacak olan organlar var. İlgili siyasi partiler yasası var. "AK Parti'yi destekleyen şirketlere el koyacağız" demişiz. Tam bir akıl tutulması. Böyle bir şey hiç ağzımızdan çıkmadı. Bir insan bu kadar katmerli yalanı nasıl söyler hayret ediyoruz. Üstelik cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturuyor. Bunların danışmanı da mı yok.

Tüyü bitmemiş yetimin hakkını ben savunmayacaksam kim savunacak. Hangi yaşam tarzından olursa olsun bu coğrafyada bir çocuğun yatağa aç girmesini asla kabul etmeyeceğiz. Devletin nasıl soyulduğunu hepimiz biliyoruz. Mal varlıklarını açıklayamıyorlar. Mal varlıklarıyla devleti yöneten tehdit ediliyorsa o ülkede ciddi bir sorun vardır. Araştırmazsanız namertsiniz diyemiyorsun, sesin bile çıkmıyor! Neden?

Seçiniz...