Özel: ''Arapça tabelalardan utanç duyuyorum''

Özel: ''Arapça tabelalardan utanç duyuyorum''
Güncelleme:

Bir süre önce yabancı dildeki iş yeri tabelaları ile ilgili yaptığı açıklamalar nedeniyle tepki toplayan CHP lideri Özgür Özel bu sefer de "İstiklal Caddesi'ndeki Arapça tabelalardan da utanç duyuyorum" dedi.

CHP Genel Başkanı Özel, Dil Derneği tarafından Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde düzenlenen Ustalara Saygı Gecesi'ne katılarak, derneğin 37. kuruluş yıl dönümünü kutladı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Yüzyıl önceki terminoloji, iki yüzyıl öncesine özlem duyan kafayla müfredat olmaz. İçinde Atatürk olmayan, Cumhuriyet'in kurucu kadrolarına hürmet göstermeyen müfredat olmaz. Müfredat yapmak, anayasa yapmaktan önemlidir. Anayasayı katılımcılıkla yapacaksan, müfredatı da katılımcılıkla yapacaksın" dedi.

Buradaki konuşmasında, CHP'nin bir tüzük kurultayı aşamasında olduğunu belirten Özel, geçmiş dönemlerde yazılı belgelerini Dil Derneği'nin denetiminden geçtikten sonra bastıran partinin, bu geleneği sürdürmek istediğini söyledi.

CHP tüzüğüne ilişkin çalışmalarda mahallelerden, ilçelerden görüş alma aşamasının tamamlandığını, şu an illerden görüş alındığını ifade eden Özel, "Önümüzdeki ayın başından itibaren tüzük yazım komisyonu çalışmaya başlayacak" ifadesini kullandı.

Özel, bu komisyonda CHP'li milletvekilleri, Parti Meclisi üyelerinin olacağını, il başkanlarından birer temsilcinin isteneceğini, tüzük yazılmaya başladığı andan itibaren de Dil Derneği'nin de komisyonda temsil edileceğini söyledi.

'İstiklal Caddesi'ndeki Arapça tabelalardan utanç duyuyorum'

'Arapça tabela' konusuna değinerek, bunun üzerinden bir linç gerçekleştiğini aktaran Özel, "Meselenin özü şu: Belediye başkanına diyorum ki siz yangın çıktığında arazöz kullanmıyorsunuz, yangı söndürmeye gitmiyorsunuz, su patladığında boruyu onarmıyorsunuz. Yanlış bir tabela olabilir, o tabelayı elinizle yırtmak sizin işiniz değil" diye konuştu.

Bu tip uygulamaların ilgili yönetmelik dikkate alınarak gerçekleştirilmesi gerektiğini vurgulayan Özel, şöyle devam etti:

Ben İstiklal Caddesi'ndeki Arapça tabelalardan da utanç duyuyorum. Kilis'teki tabelanın da kaldırılması gerekiyorsa, Belediye Kanunu'na uygun olarak mutlaka uyarınızı yapın, tebligat yapın. Kaldırmazlarsa ya da olması gereken hale inmezse, bunu kim yapması gerekiyorsa belediyede o yapsın. Ama benim belediye başkanım bir tabela yırtıyorsa eliyle bu fazladan popülizm. Bunu yaptığımızda, Türkiye'de 6 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve benim kadar bu ülkenin anayasal haklarına sahip ama ana dili Arapça olan birilerini incitebilir. Seçilmiş belediye başkanı olarak bu yanlışın içinde olmayın. Yasaların gereğini yapın ama Türkçeye, Türkçe tabelalara sahip çıkın.

Özel, CHP'nin 31 Mart'ta Türkiye'nin birinci partisi olduğunu anımsatarak, "Özgüvenli bir siyaset izlediği, kendine güvendiği için oldu. Bir A4'ün altında sorumluluğu olanlarla imza atmayı reddettiği için oldu" dedi.

‘Ben zavallı Suriyeli küçücük bir bebeğin düşmanı olamam'

Konuşmasında sığınmacı sorununa da değinen Özel, “Ben zavallı Suriyeli küçücük bir bebeğin düşmanı olamam. Ama onu buraya sürükleyen politikaların düşmanıyım. Onu buraya sürükleyen politikacıların tam karşısındayım. Avrupa Konseyi'nde gözlerinin içine bakarak dedim; 'Tayyip Erdoğan'la Merkel'in yaptığı anlaşma tarihin en utanç verici anlaşmalarından bir tanesidir.' Siz sığınmacılara bakın. Altı milyon euro verelim. Bu yazdığınız ya yazmadığınız? Türkiye Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uymasın, tenkitleri yumuşak yapalım. Avrupa Konsey kararlarına uymasın, biz görmezden geliriz. Siz yeter ki sığınmacı bakın. Dedim ki Avrupalılara; bu anlaşmayı bizle yapamazsınız. Ama bizim dönemimizde Suriye'de barış olur. Elinizi taşın altına koyacaksınız. Parayı ödeyeceksiniz. Suriye yaşanılabilir bir yer haline gelecek. Biz de üzerimize düşeni yapacağız. Birleşmiş Milletler de yapacak” cümlelerini kaydetti.

'Bu kafanın yaptığı müfredattan hiçbir şey olmaz'

Eğitim ve yeni müfredat tartışmalarına değinen Özel, eğitim alanında çok ciddi ve yıkıcı sorunlar bulunduğunu söyledi.

İyi eğitime ulaşmanın artık sınıfsal bir mesele haline geldiğini vurgulayan Özel şunları kaydetti:

"Hala aynı kafayla gidiyorlar. Bir partinin seçim sloganından milli eğitim müfredatı olmaz. Yüzyıl önceki terminoloji, iki yüzyıl öncesine özlem duyan kafayla müfredat olmaz. İçinde Atatürk olmayan, Cumhuriyet'in kurucu kadrolarına hürmet göstermeyen, onları anmayan, Kurtuluş Savaşı'nda dahi isimlerini anmayan kafadan müfredat olmaz. '10 yıldır yaptım, 7 günde görüş bildirin' diyen kafayla müfredat olmaz.

 Ve buradan bir kez daha söylüyorum; müfredat yapmak, anayasa yapmaktan önemlidir. Anayasayı katılımcılıkla yapacaksan, müfredatı da katılımcılıkla yapacaksın. Bu müfredatla yetişen nesiller gelecekte anayasa yapacak ya da anayasaya sadakat duyacak ya da anayasayı ilga edecek. Anayasa devletini ortadan kaldıracak. O yüzden anayasayı nasıl yapıyorsan müfredatı da o şekilde yapman lazım. Toplumun tümünü kapsamayan, öğrenciyi, öğretmeni, veliyi ve eğitim alanında örgütlü sendikaları dinlemeyen, görmezden gelen ve sadece 'benim istediğime göre bir nesil yetiştirsin' diyen ki onu da başaramıyor, başaramadığını itiraf ediyor ama tekrar deniyor. Bu kafanın yaptığı müfredattan hiçbir şey olmaz.