Savcının aradığı o Türk konuştu

Savcının aradığı o Türk konuştu

Reza Zarrab'ı tutuklayan ABD'li savcının aradığı Türk açıklama yaptı.

Reza Zarrab’ı tutuklatan savcı Preet Bharara’nın peşinde olduğu iki Türk’ten biri olduğu iddia edilen Hasan Besneli iddialara yanıt verdi. Alman Deutsche Bank ile ABD Eximbank’dan aldığı 38 milyon dolarlık kredide usulsüzlük tespit edildiği gerekçesiyle haberlere konu olan Hasan Besneli iddialara ilişkin Fortune Türkiye’ye konuştu.

ABD’nin hakkında ‘criminal case’ değil bir ‘civil case’ açmasının söz konusu olduğunu bildiren Besenli, “Türkçe olarak ceza davası değil bir ticari dava söz konusu. Dolayısı ile ne Amerika’da ne de Türkiye’de benim bu iddianame yüzünden tutuklanmam gibi bir durum söz konusu değil. Ayrıca iddianameye Türkiye Cumhuriyeti Savcılığı vasıtası ile ABD’de ilgili mahkemeye gerekli cevap verilmiştir” diye konuştu.

O SAVCI İKİ TÜRK’ÜN PEŞİNDE

Kredilerle ilgisinin bulunmadığını kaydeden Besneli, kredi anlaşmasının Darüşşafaka Cemiyeti, Deutsche Bank (fonlayan banka) ve Exim Bank arasında imzalandığını, kredinin kendisine değil, Darüşşafaka’ya verildiğini söyledi.

İhracatı yapan firma SABA Inc. ile organik veya başka türlü bir bağının olmadığını belirten Besneli kredinin tarafı olmadığının altını çizdi.

Besneli sözlerini şöyle sürdürdü: “Sorun, proje tamamlanıp, SABA firması ibra edildikten sonra, yeni seçimle gelen Darüşşafaka cemiyeti yönetimi bütün ödemelerini durdurmuş (Exim Bank ve diğer bütün) ve yeniden yapılanmaya gitmiştir. Yeniden Exim Bank ve Darüşşafaka arasında yapılan sözleşmeye göre ve İş Bankası ve Garanti Bankası desteği ile yeniden yapılandırılmış ve borçlarını zamanında ödemektedir.

Kredi sözleşmesi içerisinde Darüşşafaka Cemiyeti, Maslak’taki okulunu teminat olarak göstermiştir.  Bu teminatın bugünkü değeri herhalde birkaç yüz milyon dolardır. Dolayısı ile Exim Bank’ın bir zararı oluşmadığı gibi oluşması da teminatın değerini düşünürseniz mümkün değildir.

Bunun ötesinde SABA Inc.  Exim Bank ve Deutsche Bank’ın tek muhatabıdır. Benim ne Exim ne de Deutsche Bank’a verilmiş tek bir yazım veya imzam yoktur. Olamaz da, çünkü bu kurumların tek muhatabı SABA Inc.’tir çünkü ihracatçı SABA Inc’tir. 1992 senesinden beri SABA bu tür 12 projeyi yapmıştır. Hep SABA bu işleri yürütmüş ve Darüşşafak’da da işlemler diğerleri ile aynı şekilde yapılmıştır. Ayrıca 1978-1992 seneleri arasında John Deere şirketinin Orta Avrupa, Doğu Avrupa ve Ortadoğu satış müdürü olarak birçok ihracatı aynı şartlar da John Deere olarak yapmışız. Dolayısı ile benim SABA’nın yaptıklarından şüphe etmem için hiçbir neden yoktur.

Her şeyin başında böyle bir tazminat davasının muhatabı ben olmadığım gibi, zaten tazminatı gerektirecek bir zarar da söz konusu değildir. Burada beni SABA’nın çalışanı olarak göstermeye çalışan iddianame (beni tek bu şekilde işin içine çekebilecekleri aşikar) bunu belgeleyecek hiçbir kanıta sahip değildir. Aksine SABA firmasını ihracatçı olarak tutan ve onlara bu servisten ötürü 1993 yılından beri proje bazında para ödeyen benim yönettiğim şirketler olmuştur.”