''Bu ağır lafları kimse kaldıramaz''

''Bu ağır lafları kimse kaldıramaz''

Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim'in eleştirilerine hedef olan Arda Turan suskunluğunu bozdu.

Fransa’da yaşananların ardından Terim tarafından Hırvatistan maçının kadrosuna çağrılmayan milli yıldız asla prim pazarlığı yapmadıklarının altını çizdi, “Ülkemizin yaşadığı bu sıkıntılı günlerde bizi bu şekilde gösterip, benden değil de halktan özür dileyecekler gibi sözler iyi cümleler değil. Bu lafları kimse kaldıramaz” dedi.

Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim’in, Barcelona’da sezona çok iyi bir başlangıç yapmasına rağmen Fransa’da yaşananlar yüzünden Hırvatistan maçının kadrosuna çağırmadığı Arda Turan suskunluğunu Ntvspor’a bozdu.

Terim’in kadro tercihi ve Rusya ile oynanan hazırlık maçından önceki basın toplantısını değerlendiren Arda uzun süre konuşulacak ifadeler kullandı. Arda’nın açıklamalarından satır başları şöyle:

- Hırvatistan maçının kadrosu belli olduğunda öğlen uykusundaydım. Telefonum 50 kere çalınca, ‘Allah korusun ya biri öldü ya da milli takıma çağrılmadım’ dedim. Şaşırdım mı? Futbolun içinde böyle şeyler var. Birilerine fatura kesilecekse böyle şeylerle karşılaşabilirsiniz.

'Bana yakışmazdı'

- Şimdiye kadar neden konuşmadım? Ben kadroda olmasam da o takımın kaptanıyım. Milli takımın maçları varken konuşmak bana asla yakışmazdı. İnsanlar istediğini söyleyebilirler ama ben kadroda olmadığımda da Türk Milli Takımı’na hizmet etmek zorundayım.

- Ben kaptan olarak arkadaşlarımı bilgilendirme amacıyla bir prim yatıyorsa sormak zorundayım. Para istemek ve para pazarlığı yok. Biz federasyonumuzun belirlediği primi alıyoruz. Kimseden istemiyoruz ki UEFA’dan gelen katılım hakkı bu. Biz ülkemizin, insanımızın vergisinden para falan almıyoruz.

- Biz prim ve para için oynayacak oyuncular olabilir miyiz? Kazandığımız paranın yanında o primin lafı bile edilmez. Biz hayatımız boyunca parayla, primle, pazarlık yapma, yok trip attı... Allah korusun bunlar iftiradır. Yapmayın böyle şeyler.

‘Karşılığını verdik’

- Hocam basın toplantısında, ‘Benim onlar üzerinde çok emeğim var’ dedi. Emeğine sonsuz saygım var. Ama biz de onun emeğine dünyanın her yerinde aslan gibi oynayarak karşılık verdik. Her yerde sorumluluğu alarak onun nezdinde ülkemize, bayrağımıza hizmet ederek bunu yaptık.

- Burada üzücü ifadeler var. Hocanın tabii ki ilkeleri olacak. ‘Bundan sonra benim ilkelerimde şerefle...’ diye geçen bir cümle var. Bir defa şöyle bir şey var. Sonsuz şeref sahibi benim gönlümde ve kalbimde Allah’tır. Biz fanilerin şerefle ilgili belirleme konusu olamaz. Hocama saygım sonsuzdur, ama böyle bir ifade kullanıyorsa bu hiç hoş değildir.

- Neden değildir? Biz onun evladı yaşındayız zaten. Ne zaman kulağımızı çekmiş de, hayatımız boyunca oğlum buraya gelin demiş de yapmamışız. Ülkemizin yaşadığı bu sıkıntılı günlerde bizi bu şekilde gösterip, benden değil de halktan özür dileyecekmiş gibi sözler... Gerçekten hocamla hayatım boyunca çok iyi ilişkilerim oldu. Beraber mücadelelere girmiş bir insanım. Ama bunlar iyi cümleler değil. Bizim de anamız babamız var.

- Biz asla öyle şeyler yapmadık. Hiçbirini kabul etmiyorum. Ben hata yapmışımdır. Yüzde 100 hatalarım için de halktan özür dilerim ama asla yanlış yapmamışımdır. Hatalarım nedir? Günahım Allah’la benim aramdadır. Ama takımıma zarar verecek, takımımın kötü olmasını isteyecek, bilerek oynamama... Madem bunlar vardı neden Çek Cumhuriyeti maçını kazandık. İrlandalı kafayı atmasa o zaman biz doğru mu yapmış olacaktık!

- Biz paracı, primci insanlar değiliz. Asla da böyle bir şeyin pazarlığını yapmadık. Türk halkı bunu böyle bilsin. Bir sorun varsa konuşmaya razıydık. Saygısızlık yapmamız söz konusu değildir.

- Hocama cevap vermek, polemiğe girmek amacında değilim. Ancak bize söylenen şeyler karşısında bunları söylemek zorundayım. Çünkü hayatım boyunca para, prim konuşmadım. Böyle bir şey konuşursam anam babam beni eve koymaz. Ağır geldi. Biz de 29 yaşındayız. Arkadaşlarımızın da anası, babası var, çoluğu çocuğu var. Bu lafları kimse kaldırmaz.

‘B takımımızla idman yaptım’

Milli takıma 10 sene sonra ilk defa sebepsiz gitmediğini kaydeden Arda Turan kararı duyduktan sonra yaşadıklarını da paylaştı: “Antrenmana gittim, zaten 1-2 kişi var. 24 kişilik kadronun hepsi milli takıma gidiyor. B takımla antrenman yaptım. Sonra yattım yatağa, ‘Arda inandığın doğrular bu. Kötü bir şey yok. O zaman devam etmeli ve bunu yaşamalısın’ diye düşündüm. 2-3 gün izin vardı, çalıştım. Uzun zaman sonra Eylül ayında dinlenme fırsatı doğdu. Enterasan bir durum oldu. Ben o formaya her zaman aşkla gittim.”

‘Şerefle, onurla taşıdım’

Arda Turan, Hırvatistan maçının kadrosuna çağrılmamasını değerlendirirken, “Hiç beklemediğim bir hamleydi. Milli takıma hoca bizi 100 kere, 1000 kere çağırmayabilir. Helali hoş olsun. Yine çağırmaz. Biz dışarıdan da aslan gibi hizmetimizi yaparız. Oradaki herkes bizim kardeşimiz. Ben hatalar yapmışımdır. İyi niyetli hatalar için özür diliyorum. Ama kötü niyetli hatalar asla olmadı. Bazı söylemleri kesinlikle kabul etmiyorum” ifadelerini kullandı.

Uzun yıllardır ay-yıldızlı formayı giydiğini de hatırlatan Arda, “Benimle ayak tenisi oyna bakalım yenebiliyor musun? Bırakır mıyım? Ben kazanmak için oynarım. Hele Milli Takım forması ki o formayı 11 yaşından beri her yaşta şerefle taşıdım. Bundan sonra taşımasak da yine şerefle ve onurladır” yorumunu yaptı.

‘Şahıslara hizmet etmedik’

Arda, milli takıma yeniden çağrılırsa elinden geleni yapacağını dile getirdi. Başarılı futbolcu, “Biz hiçbir zaman şahıslara hizmet etmedik ki. Her zaman ülkemizin formasına ve bayrağına hizmet ettik. Gider aslan gibi ne görev verirse hizmet ederiz. Çek maçına bakın en çok koşan oyuncu benim. Vicdanım bu yüzden rahat. Bazen kötü oynayabilirim. Hırvatistan maçı olmadı, ayaklarım gitmedi, iyi hissetmedim. Psikolojik olarak kendimi toparlayamadım, oyunun içine giremedim. Böyle bir sürü maç var kariyerimde. Galatasaray’da, Barcelona’da ve Atletico Madrid’de de oldu. İspanya maçında kendimi iyi hissetmedim” dedi.

‘Herkes için konuşuyorum’

Fransa’daki Çek maçından sonra taraftarla bütünleştiklerini hatırlatan Arda, “15 maç yenilmeyen takımın kaptanı da bendim. Elemelerde bir puanımız varken, kimse kafasını kaldırmıyorken söylediklerimi hatırlasınlar. Bir puan varken de Arda’ydık, takımın kaptanıydık. Bu konuşmaların hepsini Çin’de oynayan Burak için de Selçuk için de Hakan Balta için de Caner için de Gökhan Gönül için de kim varsa alınmayan onlar için de söylüyorum. 15 maç beraber kazanmadık mı? Hollanda’yı yenip dışarıda bıraktık. Arda da Burak da gelip geçer. Eğer böyle başarılı olacaksa ülkemizin milli takımı sonuna kadar destekleriz. Ama ülkeye hizmet etmek... Hayatım boyunca son milli maçımmış gibi o bilinçle gittim. Hayırlısı olsun” yorumunu yaptı.

‘Emir kuluyuz’

Milli futbolcu, “Ukrayna ve İzlanda maçlarının kadrosuna da çağrılmazsan hayal kırıklığı yaşar mısın?” sorusuna şu cevabı verdi: “Yaşamam hiç. Bu şekilde karar vermişler hocamız ve yetkililerimiz derim. Hayal kırıklığı kesinlikle yok. Neye hayal kırıklığı, içsel ve adamlığımıza yönelik olursa yaşarım. O imalar olursa, biz bunlara üzülebiliriz. Öteki türlü, biz zaten emir kuluyuz. Hayatımız boyunca milli takım için emir kulluğu yaptık. 2008’de de bu çocuk Arda’ydı. 2010’larda... Hep böyle hizmet ettik.”

‘Altın değerinde’

Arda 1-1 biten Hırvatistan maçını TV’den izlediğini açıkladı. Oyun ve skoru değerlendiren milli oyuncu, “Oyun olarak tatminkar değildi ama skor olarak muhteşem tatminkar. Altın değerinde bir puan aldık. Gubumuz çok zor. Ardalı, Buraklı falan, filan da çok zor. Ama hocamız da biz de zoru severiz. Sonuna kadar kovalarız. Gerekeni yaparız. Hep bu inancım var. Ben Rusya maçından önce tweet attım. Ben oynasam da oynamasam da bu milli takımın kaptanıyım. Bunu kimse değiştiremez” diye konuştu.

94: A Milli Takım formasını 94 kez giyen Arda Turan rakip fileleri 16 kez havalandırdı.

Arda Turan, Ntvspor’da ekrana gelen Yüzde 100 Futbol programında Rıdvan Dilmen ve Güntekin Onay’ın sorularına samimi yanıtlar verdi.

NTVSpor