AP Üyesi Howitt: Gazetecilere yönelik sistematik baskılar durmalı

Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone OlAvrupa Parlamentosu'nda kabul edilen Türkiye'de basın özgürlüğü raporunu değerlendiren Sosyalist Grup Üyesi Richard Howitt, 14 Aralık’ta Zaman ve STV’ye yapılan baskınların ardından yaşaan süreçte yeni gazetecilerin gözaltına alınmasına...
Avrupa Parlamentosu'nda kabul edilen Türkiye'de basın özgürlüğü raporunu değerlendiren Sosyalist Grup Üyesi Richard Howitt, 14 Aralık’ta Zaman ve STV’ye yapılan baskınların ardından yaşaan süreçte yeni gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki gösterdi.
AP'de kabul edilen metinde imzası bulunan isimlerden Richard Howitt, Shaber'e yaptığı açıklamada, "Herkes biliyor ki ben Türkiye’nin AB üyesi olmasını çok isteyen isimlerden birisiyim. Ancak, Türkiye’nin AB üyeliğini desteklemem nedeniyle eleştirilmesi gereken gelişmelerin üstünü örtecek değilim. Gazetecilere yönelik sistematik baskılar var ve bu durmalı. 14 Aralık’ta tutuklananlar hakkındaki delillerin yetersizliği çok açık." ifadelerini kullandı
Türk hükümetinin bu hafta Strasbourg’da anlattığı gibi bu gazetecilerin gerçekten suçlu olduğuna dair gösterilen delillerin inandırıcı olmadığını söyleyen Howitt, "Bugün oylanan raporun gösterdiği gibi Türkiye’de gazeteciler düzenli bir şekilde tehdit ve yıldırma politikalarına maruz kalıyor. Bu da bir korku ve otosansür ortamı oluşturuyor. Türk medyasında bir otosansür ortamı olabilir ama biz Avrupalı parlamenterler olarak kendimize otosansür uygulayacak değiliz." dedi.
"ELEŞTİRDİK AMA SAYGILI BİR DİL KULLANDIK"
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Brüksel ziyaretine de değinen Howitt, "Davutoğlu ile Dışişleri Bakanı olduğu donemden beri çok iyi ilişkilerimiz vardı. Yeni Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile de güçlü bir başlangıç yaptık. Ben Türkiye-AB yakınlaşmasını savunuyorum. Ancak, sırf bu sebeple vahim gelişmeleri eleştirmekten kaçınacak değiliz. 14 Aralık operasyonuyla ilgili benim endişelerimden birisi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AB’ye "kendi işinize bakın" ifadelerini kullanması oldu. Bu söylemler Türkiye’ye ve AB’ye hiç yardımcı olmuyor. İlişkilere hiçbir faydası yok. Bu diplomatik bir dil değil. Kendisine seçilmiş bir cumhurbaşkanı olarak saygı duyuyorum. Ancak, bu dil dostlar arasında kullanılacak bir üslup değil. Türk halkı şunu anlamalı . Türkiye gerçekten AB üyesi olmak istiyorsa bu dilin bize hiçbir faydası yok. Biz bu raporda Türk hükümetini eleştirdik ama saygılı bir dil kullandık." dedı.
Türkiye’de Zaman ve STV’ye yapılan operasyonlarda Hidayet Karaca ve Ekrem Dumanlı’nın gözaltına alınmasına dayanak olacak hiçbir somut delil olmadığını söyleyen Howitt, "Zaman ve Samanyolu’nda çalışan gazeteciler Gülen Hareketi'ne sempati duyduklarını saklamıyor. Bu onların suç işledikleri anlamına da gelmiyor. Suç işlediklerine dair hiçbir delil de görmedim. Demokrasinin en temel vasfı muhalif düşüncelere saygı duyulması ve hatta bunların teşvik edilmesidir. Ben Gülen Hareketi'ne karşı veya yakın değilim. Zira mesele de bu değil. Bu gazetecilere yöneltilen suçlamalara ilişkin hiçbir ciddi ve meşru bir delil görmedim. Bir yönetici serbest bırakıldı ve hâlâ yargılanıyor. Diğeri hâlâ hapiste. Bu gazeteciler serbest bırakılmalı. Ancak, sadece serbest bırakılması çağrısı yeterli değil. Hiçbir gazetecinin tutuklanmaması lazım. Bu raporla asıl yaptığımız çağrı, tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması değil gazetecilerin tutuklanmasına artık son verilmesi yönündedir." ifadelerini kullandı. CİHAN
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone Ol