Erdoğan: "Bilseydim davet etmezdim"

Erdoğan: "Bilseydim davet etmezdim"
Güncelleme:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, katıldığı bir radyo programında referandum hakkında açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir radyo kanalında soruları yanıtladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kral FM canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

"Mehmetin Gezegeni Özel"de, Kral Grubu Genel Koordinatörü Mehmet Akbay'ın sorularını yanıtlayan Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Radyonun olmazsa olmaz özelliği var. Eskiden sadece evde ağırlıklıydı, şimdi ise araçlarda daha hakim. Evlerde televizyon biraz ön aldı. Çünkü Türkiye'nin refah düzeyi arttı, televizyonun girmediği ev yok gibi. Evlerde de kısmen de olsa radyo bir arkadaş olarak var. 

Karamsarlık diye bir şey hayatıma sinmiş olsaydı bu noktalara gelemezdik. İnanmış insanlar için karamsarlık söz konusu olamaz. Aşkınan koşan yorulmaz, biz böyle koşuyoruz. Biz özellikle halka hizmet hakka hizmet anlayışına inanmışız. Cezaevine giderken Kazlıçeşme'de bir milyona yakın insan oradaydı. Bizi yanlız bırakmadı. O zaman İstanbul'un nüfusu 8 milyondu.

Demek ki bir sevgi, muhabbet var. 4.5 yıl içerisinde yapılanlar demek ki meyvesini vermiş. Durup dururken insanlar sizi sevmez. İstanbul ciddi bir badireden çıktı. CHP belediye başkanlığının İstanbul'a getirdiği susuzluğu, çöp dağlarını, hava kirliliğini İstanbul'un unutması mümkün mü? CHP bizi çağdışılıktan kurtaracak diyorlar. İstanbul çağdışılığı mı yaşıyor. 1994 öncesi Türkiye'yi düşünün. A'dan Z'ye her alanda getirdiğimiz yere bakalım. Herkes dürüst olması lazım. Yalanın da bir sermayesi var. Bu 16 Nisan'ı yalanların ayak altına alındığı, hakikatin zirve yaptığı bir gün olarak görüyorum. 

"FAŞİZAN MANTIĞIN TEZAHÜRÜ"

Ülkesinin batmasını böyle bir yanlış mantıkla izah edenlere ne denebilir ki? Ülke batsın ama Erdoğan olmasın. Bunun vicdani bir yanı olur mu? Ülkesinin batmasını istiyor. Bu tamamen faşizan mantığın tezahürüdür. Bu anlayışa ülkeyi teslim edemeyiz. Ülkeyi bu mantıktan zor temizledik. Bir de Atatürk'ün partisiyiz diyorlar. Atatürk 'egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' diyor. Bu millete efendilik yoktur, bu millete hizmetkarlık vardır. Hiçbir ayrım yapmadık. 80 milyona hizmetlerimiz var. Bizi ancak böyle tanımlayabilirler. 

"KILIÇDAROĞLU'NUN LAFLARI NE İPE NE SAPA GELİR"

(Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları) Bu teklif saçma sapan bir teklif. Kendime bir sistem istemiyorum böyle bir derdim yok. Ben faniyim. Ben baki değilim ki. Sayın Kılıçdaroğlu'nun öyle lafları var ki ne ipe gelir ne sapa gelir. İkide bir tek adamlıktan bahsediyor. 

Gelecek ihtimaller üzerine inşa edilmez. Biz faniler üzerine değil sistem üzerine inşa edelim. Bu sistemin değişmesi lazım. Riski olmayan şey hayatta olmaz. Ticaret, siyaset, yaşam risktir. Riski olmayan şey yoktur. Risk paylaştıkça azalır. Eğer bu sistemi hakikaten 16 Nisan'da milletimiz geçirdiği takdirde milletimizin bu sistemde ittifak etmesi oy çokluğuyla olacak. Buna milletçe saygı duyacağız. Saygı duyduğumuz takdirde millet yeni sisteme sahip çıkacak. 

Bu Tayyip Erdoğan meselesi değil. 2019'a kadar elimde belge var mı? Ben Rabbimin bize emrettiği şekilde hayatı yaşıyorum. Her an ölebiliriz ama hiç ölmeyecekmiş gibi de makamımızda hizmetlerimizi sürdürürüz. 2019 seçiminde aday olup olmayacağım kesinleşmiş şeyler değil. Milletimizin idrakine saygı duyacağız.

Kılıçdaroğlu neden rahatsız oluyor? Kılıçdaroğlu madem bu kadar başarılı bir yönetici aday olur yüzde 50 artı oy alır ve ülkeyi yönetir. Kalkıp Erdoğan yönetsin sonra 2019'dan sonra bu yetkilerden vazgeçsin... Biz bunları şimdi uygulamaya koymuyoruz ki. 18 maddeyi okumamış. Tayyip Erdoğan bu maddelerle bu süreci yönetmeyecek.

"HAYIR DİYEN TERÖRİSTTİR DEMEDİM"

Ben daha önceden de hayır diyenler terörist demedim. Hayır diyenlere bir çağrıda bulunuyorum, hayır diyenleri anlayışla karşılarım dedim. Ancak şu anda hayır'ı kim savunuyor; Kandil hayır diyor mu? Diyor. Bölücü başı İmralı'dan hayırı savunuyor mu? Savunuyor. Pensilvanya hayır diyor mu? Diyor. Ben de söyle bana arkadaşını söyleyeyim sana arkadaşını diyorum. Bu adamların Türkiye ile ilgili gördükleri hayırlı bir rüya yok.

"ZAMANIN KOMÜNİSTLERİ KIYAMETİ KOPARDI"

Birinci köprü yapılırken o zamanın komünistleri kıyameti kopardılar. İkinci köprü için hayır dediler. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne karşı çıktılar. Marmaray'a, Avrasya tüneline hayır dediler. Biz de bu kadar güzel şeylere karşı olanlarla bir olma diyoruz.

"BİZDEN ÖNCEKİ CHP İKTİDARLARI NEDEN YAPMADI?"

Şu andaki şartlarda cumhurbaşkanı ancak vatana ihanetten yargılanabiliyor. Yeni sistemde kişisel suçlardan da yargılanabiliyor. Vatandaşlarım bu gelişmeleri bilmiyor. Şu 18 maddeyi iyi okumaları ve anlamaları lazım. Köprü, hastane, okul tabi yapacaklar diyor.

Bizden önceki CHP iktidarları neden yapmadılar peki? Biz iktidar geldiğimizde sadece Türk Hava Yolları vardı. Şimdi uçak bile fiyati lüks otobüs fiyatına düştü. Ülkemizin 4 bir yanına uçakla gidilebiliyor. Bunları vatandaşlarımızın vergileriyle yaptık. Ülkemizi güvenli liman haline getirdik. Bunun adı finansmanı yönetmektir. Bizden öncekilerde böyle bir kabiliyet yoktu. Bunlar meseleye ideolojik yaklaşıyorlar. 

"TERÖR ESTİREN CHP KONYA MİLLETVEKİLİ"

Biz terörün egemen olduğu bir ülkeyi devraldık. Hayır diyenler teröristtir diye bir kavram kullanmadık. Terör estirme noktasında terör estiren CHP Konya Milletvekili. Sayın Baykal 'adeta denize dökmüş gibi mutlu olacağız' diyor. Kılıçdaroğlu 'denize dökeceğiz' diyen adamına kesin ihraç talebiyle bir disiplin işletmesi yaptı mı?

"BENİM PARTİMDE OLSA BİR DAKİKA TUTMAM"

İşi Kılıçdaroğlu o şekilde saptırdı. Bu adamın millet iradesine saygısı yok. Samsun millet iradesine saygılı olan bir yerdir. Bu kafa yapısı Samsun'a giremez. Samsun'dan, Sivas'tan, Amasya'dan ne kadar evet çıkacak göreceğiz. İzmir'deydik dün bekledim gelir denize döker diye. Gelseydin dökseydin. Sen ne dediğinin farkında mısın? Partimin içinde böyle adam olsa bir dakika tutmam.

Kılıçdaroğlu ne diyor; bir gece yatarsınız sabah kalktığınızda lokantalar, muhtarlıklar kapatılabilir... Anayasanın cumhurbaşkanına verdiği böyle bir yetki yok. Hakkında anayasada madde yer almayan konuda cumhurbaşkanı kararname çıkarınca bu kararname meclis tarafından reddedilebilir.

"HAYIRCILAR DERS ÇALIŞMIYOR"

Hayırcılar ders çalışmıyor. Şu işin gündeminde yemin metni yok. Cumhurbaşkanı ile başbakanı birleştirdiğinde ne fark edecek? Cumhurbaşkanı ülkede hizmette başarılı olursa halk tarafından sevilecektir. Halkın sevmesi durumunda beş artı beş şeklinde olacak. Fesih yetkisi söz konusu değil. Yeniden seçim söz konusu. Yeniden seçimde parlamento buna uyarsa olur.

Cumhurbaşkanı nasıl yargılanırsa aynı şey kabine üyeleri için de geçerlidir. Çoğunluklar meclisten geçtiği anda onlar da Anayasa Mahkemesi yani Yüce Divan'a hepsi gider. Yalanlara cevağ yetiştirmek mümkün değil. Geçmişte kendileriyle ilgili yaşadığımız şeyler var. Her şey bir hukuk devleti içerisinde yasalarla devam ediyor. Rastgele yoldan geçenleri hakim-savcı yapmıyorsunuz.

"DARBECİLERLE ANLAŞMIŞ OLDUĞUNU BİLSEM DAVET ETMEZDİM"

Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz gecesi Atatürk Havalimanı'nda VIP'teki görüntüleri kameralara takıldı. Işıldakları olan araçlarla tankların yanına geliyorlar. Orada bir görüşme söz konusu. Darbecilerle temasta bulunuyorlar. Hadi sen gidebilirsin diye ona yol veriyorlar. Oradan Bakırköy İlçe Başkanı'nın evine gidiyor. Oturduğu koltuk kontrollü bir koltuktur. Oradaya kasetle geldi, kasetle gidecek. Dürüst değildir bu adam. 7 Ağustos'ta Yenikapı buluşması yapıyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'yi davet edin diyorum. Havalimanında darbecilerle iletişim kurduğunu bilseydim davet etmezdim. Darbecilerle anlaşmış olan birini nasıl davet ederim? 15 Temmuz başarılı olsaydı, Türkiye'yi kan gövdeyi götürecek duruma getirebilirdi. Milletimizin feraseti o gece her şeyi kurtarmıştır. Kılıçdaroğlu gibi muhalefet olursa... Size tankın üzerine ilk ben çıkarım dedi. A Haber'de bakın nasıl yakalandı."

Seçiniz...