Uygulanan politikalar insanları ekmek ile ölüm arasındaki bir noktaya getirdi

Uygulanan politikalar insanları ekmek ile ölüm arasındaki bir noktaya getirdi

Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan, Türkiye’de maden işletmeciliğinde uygulanan politikalara tepki gösterdi. Alan, "Siz uyguladığınız politikalarla insanları ekmek ile ölüm arasındaki bir noktaya getirirseniz,...

Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan, Türkiye’de maden işletmeciliğinde uygulanan politikalara tepki gösterdi. Alan, "Siz uyguladığınız politikalarla insanları ekmek ile ölüm arasındaki bir noktaya getirirseniz, insanlar da bıçak sırtında ya ekmeğini kazanacak ya da canıyla bu işin bedelini ödeyecek noktaya getirilmiş olur. Bence buradan kurtulmak lazım, aksi takdirde insanlar ölümü tercih ederek ekmek parası peşinde koşmak zorunda kalıyorlar." dedi.

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan, Ermenek’te facianın sebebinin eski galerilerdeki aşırı miktarda biriken yer altı suyun daha alt kotlarda yer alan ve bugün işletilmekte olan ocak galerilerine boşalması olduğunu kaydetti. Ermenek’teki maden faciasından sonra izlenimlerini Cihan Haber Ajansı’na (Cihan) anlatan Alan, ‘Ölüm bu işin fıtratında var’ sözüne katılmalarının mümkün olmadığını kaydederek "Böyle bir fıtrat olmaz" diye konuştu. Batı’da yapılan madencilikte iş güvenliği konusunda önemli tedbirlerin alındığını ifade eden Hüseyin Alan, "Ülkemizde genelde yerelden, köyden veya ziraatta çalışan insanları alıyorlar, doğru düzgün eğitime tabii tutmadan bunları ocaklara sürüyorlar. Sabah işe başvuruyorsunuz, öğleden sonra hemen kapalı maden ocağına seni gönderiyorlar. Orada çalışmayı nasıl yürütecek, ilk yardımı nasıl yapacak, kurtarma işlemi nasıl, kaza anında hangi bölgeye kaçacak, nasıl kurtulacak?" diye sordu.

Madenlerde çalışan işçilerin gerekli eğitimi almadan ocaklara gönderildiğini ifade eden Alan, "Nüfusun yüzde 30’unun açlık sınırında yaşadığı bir ülkede siz uyguladığınız politikalarla insanları ekmek ile ölüm arasındaki bir noktaya getirirseniz, insanlar da bıçak sırtında ya ekmeğini kazanacak ya da canıyla bu işin bedelini ödeyecek noktaya getirilmiş olur. Bence buradan kurtulmak lazım, aksi takdirde insanlar ölümü tercih ederek ekmek parası peşinde koşmak zorunda kalıyorlar." diye konuştu.

‘BUNLAR YAPILMIŞ OLSAYDI BU KAZAYLA KARŞILAŞMAMIZ MÜMKÜN OLMAYACAKTI’

Bölgede incelemelerde bulunan Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan, maden bölgesinde yeterli oranda mühendislik hizmetinin üretilmediği için önemli eksiklikler tespit ettiklerini vurguladı. Alan, "1960 yılından beri bu bölgede üretim yapılmış olmasına rağmen eski ocakların haritalarının hazırlanmadığı, bunların mevcut üretim galerisi üzerine etkisi konusunda herhangi bir çalışmanın olmadığını tespit ettik. Bunlar yapılmış olsaydı bu kazayla karşılaşmamız mümkün olmayacaktı." hatırlatmasında bulundu.

‘MEVZUATIMIZ ULUSLARARASI STANDARTLARDA DEĞİL’

Hüseyin Alan, hükümetin maden işletmeciliğinde mevzuat olarak herhangi bir eksikliğin bulunmadığı yönündeki açıklamalara katılmadığını kaydetti. Alan, "Maalesef mevzuat olarak açığımız var. Evet, bazı değişiklikler yapıldı 2010 yılından sonra ama bunların yeterli olmadığını düşünüyoruz." dedi. Türkiye’de madencilik sektörünün yeniden ele alınması gerektiğini vurgulayan Alan, teknik mevzuat dahil her aşamanın ulusal standartlara uygun olarak yeniden hazırlanması gerektiğini belirterek "Bizim mevzuatımız maalesef uluslararası standartlarda değil" değerlendirmesinde bulundu.

‘BÖYLE BİR FITRAT OLMAZ’

‘Ölüm bu işin fıtratında var’ sözüne katılmalarının mümkün olmadığını kaydeden Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan, dünyada Türkiye’deki gibi her ay 5 -6 maden kazasının meydana gelmediğine dikkat çekti. "Böyle bir fıtrat olmaz" diyen Alan, Türkiye’nin madencilik alanında zengin bir yatağa sahip olduğunu ifade ederek, "Bunu yaparken bir üçüncü dünya ülkesi gibi hareket etme lüksüne sahip değil. Biz niye bir Avustralya, bir Amerika gibi (madencilik) yapamıyoruz?" sorusunu yöneltti.

‘TÜRKİYE OLARAK RİSKLERİ YÜKSEK SAHALARDA MADENCİLİK YAPIYORUZ’

Türkiye’de maden işletmeciliğinde ‘bırakın yapsınlar, bırakın etsinler’ anlayışının egemen olduğunu vurgulayan Hüseyin Alan, madencilik sektöründe faaliyet gösteren şirketlerde uzmanlık aranmamasına tepki gösterdi. Türkiye’nin jeolojik yapısı itibarıyla zor bir alanda madencilik yapıldığını ifade eden Alan, riskleri yüksek sahalarda madencilik yapıldığını belirtti. Alan, üretimin bu riskleri öngörerek yapılmadığını söyledi.

Maden ruhsatının Başbakanlık onayına bağlanmasını Oda olarak yanlış bulduklarını kaydeden Hüseyin Alan, bunun altında bir politik bir yaklaşımın olduğunu düşündüklerini aktardı. CİHAN